4. Ceza Dairesi 2016/1090 E. , 2019/3905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın tüm aşamalarda, olay günü evlerinin önünden çatılarına mağdurların taş attıklarını, bunu görünce de kendilerine saldıracakları düşüncesiyle balkondan havaya tüfekle ateş ettiğini savunması, Cumhuriyet savcılığında ve temyiz dilekçesinde, daha önce aralarında yaşanan bir olay nedeniyle, olay günü Tufanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada, mağdur ...hakkında adli para cezasına hükmedildiğini belirtmesi, taşlama iddiasının tanık ... ve kolluk aşamasında dinlenilen ... tarafından doğrulanması ve olayın hemen akabinde saat 17:25’te polis memuru ... tarafından çizilen 20.01.2014 tarihli krokiye göre de, sanığın ikametgahının arka tarafında taşların bulunduğunun anlaşılması karşısında, kolluk aşamasında ifadesi alınan ...’ün duruşmada tanık sıfatıyla dinlenilmesi, Tufanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi’nde olay günü görülen bir dava olup olmadığı araştırılıp varlığı halinde ilgili belgelerin dosya arasına alınması ve sonucuna göre bahsi geçen bu kanıtlar da gözönüne alınmak suretiyle, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanma ihtimalinin tartışılması gerekirken, tanık ....’nın esasa etkili olmayan detaylarda çelişkili ifadeler verdiği ve olay günü atılan taşlardan dolayı evlerinde zarar gerçekleştiğine dair bir anlatımda bulunmayan sanığın ikametgahında, olay yeri tespit tutanağına göre bir zarar bulunmadığı gerekçe gösterilerek, sanık hakkında, TCK’nın 29. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Sanığın susma ve doğruyu söylememe hakkının bulunduğu, bu nedenle savunmasında suçlamayı inkar etmesinin aleyhinde değerlendirilemeyeceği gibi, tüm aşamalarda tüfekle havaya ateş etme eylemini samimi olarak kabul ettiği gözetilmeden, sanık hakkında, “baştan beri tehdit amacını inkar eden savunma yapması ve somut gerçeğin aydınlatılmasına katkısının olmamaması nazara alınarak” şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle, TCK’nın 62. maddesinin uygulannasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.