23. Hukuk Dairesi 2014/2398 E. , 2014/6167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/11/2011
NUMARASI : 2010/577-2011/509
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı kurum tarafından açılan temizlik ihalesini kazanıp davalıya 24 ay süre ile temizlik hizmeti verdiğini, 5763 sayılı Kanun"un 27. maddesi ile değişiklik yapılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 81/1-ı maddesi uyarınca maddedeki şartları taşıyan işverenlere malüllük, yaşlılık ve ölüm sigorta primlerinden işveren payına düşen 5 puanlık kısmın Hazine tarafından karşılanamayacağının öngörülmesine rağmen, davalının bu miktarı müvekkilinin alacağından keserek eksik ödeme yaptığını ileri sürerek, yapılan kesinti tutarının kesinti tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; söz konusu indirim miktarının işveren nam ve hesabına Hazine"ce karşılandığı, bu tutarların yasa gereği işverenlerce gider olarak dikkate alınamayacağı, idarelerin bu tür hizmet alımı ihalelerini üstlenen firmalara 5 puanlık indirime isabet eden tutarı istihkaklarından kesmeleri halinde bu işverenlerin söz konusu tutar kadar fazla tahsilat alacakları, bu durumun ise sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı şirket vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi nedeni ile 5510 sayılı Kanun uyarınca Hazine tarafından karşılanan prim tutarının davalı idarece davacı yüklenicinin hak edişinden kesilmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Sigorta primini düzenli olarak ödeyip, diğer yükümlülüklerini de süresinde eksiksiz olarak yerine getiren özel sektör işverenine bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen diğer özel sektör işverenlerine göre destek unsuru sağlayan anılan düzenlemenin prim ödemeyi teşvik amacını taşıdığı açık olup, bu destek miktarının fiyat farkı hesabından düşülmesi olanaksızdır. Bu yorum tarzı, Yasa"nın özel sektör işverenlerini çalıştırmış oldukları işçileri sigorta ettirme ve SGK"ya bildirimlerini zamanında vermeye özendirmeyi amaçlayan genel gerekçesine uygundur. Bu uygulamaya aykırı olan Kamu İhale Genel Tebliği"ne itibar edilemeyeceği gibi, tebliğin, Yasa hükmünü ortadan kaldıramayacağının kabulü gerekir. Hazine tarafından karşılanan prim tutarlarının yüklenicinin hak edişinden kesilmesi doğru görülemez. Zira, Hazine"nin sağladığı bir indirim söz konusudur. Yükleniciye bu indirimleri sözleşmenin diğer tarafı sağlamamış olup, yükleniciden kesinti yapılamaz. Primleri ödeyen yüklenicinin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi nedeniyle devletin ona sağladığı bu katkının, sözleşmenin diğer tarafına geçirilmesi anlamına gelen kesinti haksız olup, yüklenicisine iadesi gerekir. Diğer anlatımla, 5510 sayılı Kanun gereğince yapılan indirimler, ne sözleşmede geçen fiyat farkı talebidir, ne de davacıdan alınacak sözleşme bedeline ek bir taleptir. Sadece sigorta ödemelerinde, devletin sağladığı bir ek katkıdır. Sigorta primlerini ödemeyi üstlenmiş olan yüklenici, kendi sorumluluğunu yerine getirirken ve bu arada devletin sağladığı bu katkıdan yararlanırken, bunun davalıya geçirilmesi yerinde değildir.
Hak edişlerden tebliğe dayanılarak kesinti uygulaması anılan Yasa"nın amacına aykırı olup, yukarıda anılan ilke ve esasların aksine görüş içeren bilirkişi raporuna itibar edilmesi doğru olmamıştır. Sözleşmeye aksi yönde konulan bir hüküm tarafları bağlar ise de, mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede aksi yönde bir düzenleme olup olmadığı tartışılıp değerlendirilmeden, bu yönde bir hükme yer verildiğinin somut ve gerekçeleri ortaya konulmadan, sözleşmeye atıfla davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.