23. Hukuk Dairesi 2014/1077 E. , 2014/6159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2011/521-2013/214
Taraflar arasındaki menfi tespit, sözleşmenin feshi ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin turizm sektöründe iş yaptığını, davalı ile müşteri temini konusunda sözleşme imzaladığını, davalının sözleşme şartlarına uymayarak sözleşmenin feshine sebep olduğunu, sözleşmeye göre davalı şirketin, işletmekte olduğu otelde müvekkili şirkete 25 oda vermeyi taahhüt ettiğini, taahhüt ettiği odalar karşılığında müvekkilinin üç adet çek verdiğini, bu hususun sözleşmede de belirtildiğini, 25 odanın müvekkili şirkete tahsis edilmediğini, şirket tarafından gönderilen müşterilerin boş oda olmadığı gerekçesiyle otele kabul edilmediğini, müvekkili şirketin zarara uğradığını, bu durumun sözleşmenin feshi sebebi olduğunu, davalının sözleşmenin 13.18 maddesine göre 30.000,00 USD cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek, üç adet çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, sözleşmenin feshine, sözleşmeye aykırılık sebebiyle 30.000,00 USD karşılığı olan 45.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 25 odanın bedelini ödediğini kanıtlaması gerektiğini, bu aşamaya kadar bir kişinin dahi konaklama bedelinin ödenmediğini, çeklerin müvekkilinde olduğunu, bahsi geçen tarihlerde müşteri gönderilmediğini, davacı tarafından gönderilen tüm müşterilerin otelde konakladığını, davacının müvekkiline 42.450,00 TL borcu bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında müşteri konaklaması konusunda sözleşme imzalandığı, sözleşmeye göre davalının davacıya 25 odayı tahsis edeceği, bedel olarak ta 25.000,00 TL, 30.000,00 TL ve 20.000,00 TL olmak üzere 3 adet çekin davalıya teslim edildiği, çeklerin ödendiğinin davacı tarafından ispat edilemediği, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen belgelerden anlaşıldığı üzere davacı tarafından gönderilen bir kısım müşterilerin davalının otelinde kaldığı, dosyada ispat külfetinin davacıya ait olduğu, müşterilerin davalıya ait otelde kalmadığını ispat edemediği, sözleşmeye uymayan, sözleşmeyi ihlâl eden tarafın davalı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, menfi tespit, sözleşmenin feshi ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 sayılı Kanun m.15,21). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir. Nispi harç, konusu belli bir değerle (para veya yara ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nisbete göre alınan harçtır ( 1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır ( 1 Sayılı Tarife, madde III/2-a). Harçlar Kanunu"nun 16/1. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin; tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değerinin esas alınacağı öngörülmüştür.
Harçlar Kanunu"nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz.Somut olayda, davacı tarafça 25.07.2011 tarihli 25.000,00 TL ve 25.08.2011 tarihli 30.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı menfi tespit istenmekle birlikte 30.000 USD cezai şart alacağının tahsili talep edilmiştir. Dava açılırken menfi tespit istemine ilişkin olarak nispi harç yatırıldığı, sözleşmenin feshi ve cezai şart taleplerine yönelik olarak ise harç yatırılmadığı görülmüştür.
Mahkemece, Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca, sözleşmenin feshi yönünden maktu, cezai şart alacağına yönelik olarak ise nispi harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde yargılamaya devam edilmesi, aksi halde bu talepler yönünden dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik harç bulunmasına rağmen yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davacının sözleşmenin feshi ve cezai şart alacağına yönelik harç eksikliğini tamamlaması halinde; taraflar arasındaki sözleşmenin 13.18 maddesi " Otelin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesi veya sözleşmeye esas tesiste işletme hakkını herhangi bir nedenle kaybetmesi nedeniyle, sözleşmenin uygulanmaması durumunda ya da otelin sözleşmeye aykırılık ile S.. T.. tarafından feshine neden olması halinde otel 30.000 USD cezai şart ile sözleşmenin fesih beyan yapıldığı tarihten itibaren kontrattaki fiyatlar üzerinden kontenjan sayısı kadar double odanın ileriye dönük 60 günlük toplam bedeli kadar tazminat ödeyecektir." hükmünü içermektedir.
Dosya kapsamından, sözleşmede adı geçen ilk çekin ödendiği ve 2. ve 3. çeklerin ibraz tarihi gelmeden iş bu davanın açıldığı, mahkemece 18.07.2011 tarihli tensip tutanağının 5 numaralı kararı ile çeklerin ödenmemesi ve icra takibi yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemenin, çeklerin ödendiğinin davacı tarafça ispat edilemediği yönündeki gerekçesinde isabet bulunmamaktadır.
Davacı tarafça sözleşmenin feshine karar verilmesi de istenilmiş olup, feshin haklı olup olmadığı ve menfi tespit isteminin kısmen ya da tamamen kabulünün gerekip gerekmediği konusunda inceleme ve değerlendirme yapılması gereklidir. Bu durumda, mahkemece mali müşavir ve turizm konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla, davalı tarafından gönderilen elektronik postalar, sunulan faturalar ile imzalı ve kaşeli geceleme raporları ile son dönemde çek bedellerini ödemeyeceğini beyan eden davacının göndermiş olduğu müşterilerin kabul edilmediği yönünde cevap dilekçesindeki kabul beyanı birlikte değerlendirilerek, davacının fesihte haklı olup olmadığı, cezai şart alacağına hak kazanıp kazanmadığı, davacı hizmet almışsa aldığı hizmete göre borç miktarının tespiti hususlarında rapor aldırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.