Esas No: 2021/17838
Karar No: 2022/8452
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/17838 Esas 2022/8452 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi'nde görülen bir dosyayı incelemiş ve sanık hakkında hakaret ve yağma suçlarından karar verildiğini belirtmiştir. Hakaret suçuna yönelik temyiz istemi, verilen cezanın miktarı ve türü göz önüne alınarak reddedilmiştir. Yağma suçuna yönelik temyiz isteminde ise somut delil olmadığı ve müştekinin soyut iddialarından başka inandırıcı delil bulunmadığına dair tespitler yapılmıştır. Bu nedenle, sanığın beraat etmesi gerektiği ancak sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu ve bunun bozulması gerektiği belirtilerek, kararın bozulduğu ve yeniden incelenmek üzere dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi (ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi)
- 5271 sayılı CMK'nın 288. maddesi (temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.)
- 5271 sayılı CMK'nın 294. maddesi (temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.)
- 5271 sayılı CMK'nın
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Yağma ve hakaret
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında hakaret suçuna yönelik temyiz isteminin incelemesinde;
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında yağma suçuna yönelik temyiz isteminin incelemesine gelince;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık ve müdafiinin temyiz isteminin somut delil olmadığı, katılan beyanına itibar edilerek karar verildiği ve TCK’nın 150/2. maddesinin uygulanması gerektiği hususlarına yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğinden, önceden beri aralarında hukuki ilişki bulunan sanık ... ile katılan ... arasında tartışma yaşandığı anlaşılan olayda; sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmediği, sanığın olay yerine yakın bölgede bulunuyor olması yönünde BTK’dan gelen baz istasyon bilgilerinin suçun işlendiğine ilişkin tek başına delil olamayacağı, müştekinin soyut iddialarından başka suçun işlendiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak inandırıcı delil bulunmadığı, tanıkların beyanının da görgüye dayalı olmaması nedenleri ile sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK'nın 304/2. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın gereğinin ifası için ... Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 02.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.