Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın açılmamış sayılmasına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, HMK 119/2 maddesi gereğince davalı Saniye Haspulat"ın açık adresinin bildirilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1-Yapılan incelemede; mahkemece davalılardan A.. H.., Necla Arslan ve Saniye açık adreslerinin sunulması için HMK"nun 119/1-b maddesi gereğince kesin süre verildiği, davacı vekilince süresinde Aziz ve Necla"nın adresinin bildirildiği, Saniye"nin ise adresinin tespit edilememesinden dolayı, adresinin tespiti için İlçe Emniyet Müdürlüğü aracılığıyla adres araştırması yapılması talebinde bulunulduğu anlaşıldığından, Mahkemece, Kamulaştırma Kanununun 7.maddesinde belirtilen tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve haricen zabıta marifetiyle davalı Saniye"nin adresi araştırılarak tespit edilecek adresi üzerinden işlem yapılması, davalının bu şekilde adresi tespit edilemediği taktirde ilanen tebligat yoluna gidilerek dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğ edilip, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, 2- Diğer davalılar açısından herhangi bir eksiklik olmadığı ve mahkemece de bu husus tartışma konusu yapılmadığından, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14/3. maddesine göre iştirak halinde mülkiyet veya müşterek mülkiyette paydaşların tek başına dava hakları bulunduğu nazara alınarak, bu davalılar hakkında tapu maliki ile aralarındaki hukuki ilişkiyi sağlayan belge ilgilisinden temin edilerek, davanın esastan incelemesi yapılıp karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.