2. Hukuk Dairesi 2015/13589 E. , 2016/4387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 7.3.2016 günü temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemece, davalı erkeğin eşine tokat atmak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı, kayınvalidesine “orospu, gerizekalı” diyerek küfür ettiği, eşine ""cahil, yetersiz"" diyerek hakaret ettiği ve boşanma davasının devamında da eşine hakaret ve tehdit mesajları göndermesi sebebiyle açılan kamu davasında ceza aldığı, ancak bu olaylardan sonra davalı erkeğin ablasının yazlığında tarafların barışmak amacıyla bir araya geldikleri, tanık ...’in davanın devamında tarafların anı evde çocuklar olmaksızın kaldıkları yönündeki beyanına karşı davacının ciddi bir itirazının bulunmadığı, kadının bu olaylardan önce de eşinin kendisine aldığı hediyeyi kabul ettiği, tüm bu olayların af anlamına geleceği ve kadının eşinden kaynaklanan olumsuz davranışları affettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı erkek tanığı ..., davadan sonra kadının eşi ile görüşmek istememesine karşın kendisinin zorlaması ile tarafların marinada buluştuklarını beyan etmiş, davacı kadın da bu görüşmede eşinin aldığı çiçek ve hediyeyi ortak çocuklarının boşanma konusunda kendisini suçlaması nedeniyle eşinin zorlaması ile kabul etmek zorunda kaldığını savunmuştur. Davalı erkek davacı eşi ile davanın devamında cinsel birliktelik de yaşadıklarını ilk kez, tanıklarının; tarafların erkeğin ablasına ait yazlıkta ve erkeğin ailesine ait evde bir araya geldiklerini beyan etmeleri sonrasında ileri sürmüş, davalı kadın ise bu iddiaların doğru olmadığını, davalının ablasının yazlığına, ortak çocuğun alkol alan babasından duyduğu rahatsızlık sebebiyle kendisini çağırması üzerine kolluk eşiliğinde gittiğini beyan etmiş, bu durum davalı erkeğin ablası olan tanık ...’nin beyanı ile de doğrulanmıştır. Tarafların fiilen ayrılmalarından sonra davacı kadının eşi ile yazlıkta veya eşinin yaşadığı konutta görüşmesi ya da davalı tanıklarının tarafların barışması için girişimde bulunmuş olması; af iradesini kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya koyan başka olgu ve deliller bulunmadıkça, önceki olaylardan dolayı davacı kadının eşini affettiği anlamına gelmez. Tarafların davanın devamı sırasında ortak çocuğun doğum günü ve okul etkinliklerinde bir araya gelmeleri de kadının eşinin kusurlu davranışlarını affettiğini kabule yeterli değildir. Kadının bu davranışlarının davalı erkek tarafından nasıl kabul edildiğinin de bir önemi yoktur. O halde, davalı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre davanın kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 1350.00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2016 (Pzt.)