Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/483
Karar No: 2010/79
Karar Tarihi: 18.01.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/483 Esas 2010/79 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2009/483 E.  ,  2010/79 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı,emekli maaşına konulan haczin iptaline,kesintilerin iadesi ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    KARAR
    1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, , Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından prim borcu nedeniyle davacının yaşlılık aylığı üzerine konulan haczin kaldırılması, aylıktan yapılan kesintilerin iadesi ve davacının Kuruma borcu olmadığının tespiti ile yapılan takiplerin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı hakkındaki 2003/322 ve 2003/10172 nolu takipler nedeniyle SSK "dan almakta olduğu yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasına, davacının SSK"na borçlu olmadığının tespiti istemiyle davacı hakkındaki 2003/322 ve 2003/10172 nolu takiplerin iptali istemlerinin reddine karar verilmiştir
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 11.4.2002-11.4.2004 tarihleri arasındaki Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı görevi nedeniyle 1997/6.-2000/11. aylar arasındaki prim borcundan dolayı 2003/322 esas sayılı, 2000/6.-2003/1. aylar arasındaki prim borcundan dolayı da 2003/10172 esas sayılı dosyasından takip başlatıldığı, davacının davalı kurumdan almakta olduğu yaşlılık aylıklarına 2005/Aralık döneminden itibaren haciz konularak, kesinti yapıldığı ve kesintilerin halen devam ettiği, anlaşılmaktadır.
    Somut olayda davacının, Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı görevinden kaynaklanan prim borcundan dolayı hakkında yapılan 2003/322 Esas ve 2003/10172 Esas sayılı takipler nedeniyle Kuruma borcu bulunmadığının tespitiyle, bu takiplerin iptaline yönelik istemlerin reddine karar verilmesi, 506 sayılı Yasa"nın 80 maddesi kapsamına göre doğrudur. Bu pirim borçları nedeniyle SSK yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılması istemi yönünden ise; 5198 sayılı Yasa"nın 17. maddesi ile 506 sayılı Yasa"nın 121. maddesinin birinci fıkrasına "nafaka borçları" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve bu Kanunun 80 inci maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar" ibaresi eklenmiştir. 5198 sayılı yasanın 17. maddesi yayımı tarihi olan 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu tür yeni yasaların, ünlü hukukçu Roubier"in açıkladığı üzere, yürürlüğe girmeleri ile görülmekte olan tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği ve yeni yasaların yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal tesirini husule getirdiği (=l"effet immediat de la loi nouvelle), bu gibi durumlarda, yasaların geriye yürümesinden (= geçmişe dokunma) değil, zaman içerisinde ani etkileri söz konusu olmaktadır. Esasen H.U.M.K."nun 578. maddesi nedeniyle, Yargıtay"ın 07.12.1964 günlü Tevhidi İçtihadı ile Hukuk Genel Kurulu"nun 09.03.1988 günlü E: 1987/2-860, K: 1988/232 sayılı kararında bu görüşe yer verilmiştir. Bu nedenle dava konusu olayda, prim borcu nedeniyle 05.07.2004 tarihine kadar yaşlılık aylığına haciz konulamaz ise de 5198 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 06.07.2004 tarihinden itibaren davacının yaşlılık aylığına prim borçlarından dolayı haciz konulabileceği ortadadır. Hal böyle olunca davacının yaşlılık aylığına 2005-Aralık ayından itibaren konulan haciz usul ve yasaya uygun olduğundan mahkemece bu haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi