16. Hukuk Dairesi 2015/17718 E. , 2017/4709 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa"nın 41. maddesine göre re"sen yapılan düzeltme işlemi sonucu verilen kararla davacı ..."ın paydaşı olarak adına tapuda kayıtlı bulunan ... ada ... parsel sayılı 424 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 408,77 metrekare, davacılar .... ve arkadaşları adına kayıtlı 77 parsel sayılı ....500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü ....263,38 metrekare, davalı ... adına kayıtlı ....750,00 metrekare yüzölçümündeki 75 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü ....465,86 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacılar yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğu iddiasına dayanarak iptali istemi ile ... ve ..."u hasım göstermek suretiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen önceki günlü karar Dairemizce; birleşen dosya hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle usule ilişkin olarak bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ..."ın davasının feragat nedeniyle reddine, davacılar ... ... ve arkadaşlarının davalarının esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hata tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece taşınmaz başında yapılan keşif sonucunda fen bilirkişileri tarafından düzenlenen ....09.2014 havale tarihli ek raporda kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra komşu 76 parsel sayılı taşınmazın ifraz işlemleri sırasında davacılar ... ... ve arkadaşlarına ait 77 parsel ile davalıya ait 75 parsel sayılı taşınmaz arasındaki sınırın yanlış yerden geçirildiği, bu hatanın Kadastro Müdürlüğünden kaynaklandığını, bilahare davalıya ait 75 parsel sayılı taşınmazın ifraz işlemleri sırasında bu hatanın farkedilmesi sonucunda 09.....2009 tarihinde davaya konu düzeltme işleminin yapıldığını ve eki haritada hatalı sınırın kesik çizgilerle, düzeltme sonucunda oluşan sınırı ise düz çizgi ile göstermişlerse de rapor içeriği ile eki harita birbiriyle uyumlu değildir. Zira hatalı olarak çizilen ve kesik çizgilerle gösterilen sınır, düzeltme sonucunda davacı ... ve arkadaşlarına ait 77 ve davalı ..."e ait 75 parselin lehine, ve komşu 76 parsel sayılı taşınmaz aleyhine olacak şekilde geçirildiğine göre (diğer bir anlatımla haritaya göre) düzeltme sonucunda 77 parselin yüzölçümünün artması gerekirken azalmasının nedeni açıklanmamış, davacılar vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmesine rağmen bu çelişki üzerinde dahi durulmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece, oluşturulacak üç kişilik harita mühendisi uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı, bu kapsamda, teknik bilirkişi kuruluna, tesis kadastrosu ile belirlenen sınır, Kadastro Müdürlüğüne 76 parsel sayılı taşınmazın ifraz işlemleri sırasında belirlenen sınır, 41. madde uygulaması ile belirlenen sınır yerlerinin tamamını gösterecek şekilde harita düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazlar arasındaki pafta sınır değişikliklerinin veya haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, neden ileri geldiği hususu bilimsel metodlara uygun şekilde açıklattırılmalı, yapılacak değerlendirmede taşınmazlar arasındaki doğru sınırın tespiti konusunda, tesis kadastrosu ile belirlenen sınırda mülkiyet değişikliğine izin verecek uygulamalardan kaçınılması gerektiği üzerinde durulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi bilirkişi raporunda bu husustan bahsedilmediği ve dosya kapsamında da bu yönde bir kayıt ya da bilgi bulunamadığı halde hükümde "imar planı kesinleştiği için ve imar parselleri yönünden bir hak kaybı olmadığı" şeklinde bir gerekçeye yer verilmesi ayrıca; önceki günlü bozma ilamında açıkça, birleşen dosya hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığının açıklanmasına ve mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen temyize konu karar başlığında davacıların isimlerinin gösterilmemesi dahi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, ....06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.