Esas No: 2021/17379
Karar No: 2022/8428
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/17379 Esas 2022/8428 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan verilen hükmün istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Ancak sanık müdafiinin ve Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin incelenmesinde, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı, somut delil olmadığı; mahkemece katılan ile sanık arasındaki işçi-işveren ilişkisi dolayısıyla sanığın katılandan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı, sanığın eylemlerinin bu alacağı tahsile yönelik olup olmadığı, TCK 150/1. maddesinin uygulanma ihtimalinin olup olmadığının tartışılmaksızın karar verildiği görülmüştür. Bu nedenle hüküm, CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 288. maddesi: Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.
- 5271 sayılı CMK'nın 294. maddesi: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.
- 5271 sayılı CMK'nın 301. maddesi: Yargıtay, yalnız temyiz başvurus
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağmaya teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'' Aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık müdafiinin temyiz isteminin suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı, somut delil olmadığı; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin ise mahkemece katılan ile sanık arasındaki işçi-işveren ilişkisi dolayısıyla sanığın katılandan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı, sanığın eylemlerinin bu alacağı tahsile yönelik olup olmadığı, TCK 150/1. maddesinin uygulanma ihtimalinin olup olmadığının tartışılmaksızın karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu hususlarına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Sanığın olay tarihi olan 02.06.2014 günü gündüz vakti 12.00 sıralarında işyerine giderek “para istiyorum, elimden kurtulamayacaksın, burayı yakıp yıkacağım, şerefsiz, alçak göreceksin” şeklinde sözler söyleyip ayrıldığı, aynı gün 19.00 sıralarında işyerine giderek “bana acil olarak 2 milyar ver yoksa elimdeki bu dilekçeyle seni şikayet edeceğim.” dediği yine 12.10.2014 günü gündüz 12.38 sıralarında işyeri önünde gezinmeye başladığı ve “bana 150.000 TL vereceksin yoksa seni yaşatmam öldürürüm.” diyerek elinde bulunan 1 adet bıçakla müştekini kafasına vurmaya çalıştığı, müştekinin geri çekilmesi üzerine müştekinin başını sıyırdığı, olayda;
1-Sanığın değişik zamanlarda katılanın işyerine gelerek savunmasına göre, katılana ait işyerinde uzun süre çalıştığını, katılana yönelik eylemlerinin alacaklarının tahsiline yönelik olduğu, katılandan işçi alacağını, kıdem tazminatını ve diğer haklarının karşılığını istediğini savunması karşısında mahkemece katılan ile sanık arasındaki işçi-işveren ilişkisi dolayısıyla sanığın katılandan hukuki ilişkiye dayanan alacağı bulunup bulunmadığı, sanığın eylemlerinin bu alacağın tahsiline yönelik olup olmadığı araştırılmadan ve TCK'nın 150/1. maddesinde düzenlenen hukuki alacağı tahsil amacıyla tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağının tespiti yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında, sanığın mahkemede yapılan savunmasının eksik yazılması suretiyle CMK'nın 230/1-a maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK'nın 304/2-a maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmesine, 02.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.