19. Hukuk Dairesi 2017/3531 E. , 2019/5122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden davanın kabulüne yönelik olarak verilen 2014/1483 esas, 2016/971 karar sayılı 06.10.2016 tarihli hükmün istinaf kanun yolu incelemesi sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik kararın davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, şirket kurucularından ... davacı şirket yetkilisi olduğunu, ... ise bazı konularda vekil tayin edilmekle birlikte 17.10.2014 tarihinde azledildiğini, İş Bankasına ciro edilen senetten ihtarname üzerine haberdar olunduğunu, senetteki imzanın şirket yetkilisi ... ait olmadığını belirterek davacının borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu senetteki imzanın davacı şirketin diğer ortağı olan ve şirket yetkilisi tarafından vekil tayin edilmiş olan ... ait olduğunu, davacı şirketin ... imzalamış olduğu başkaca senetlerin bedellerini ödediğini, ticari teamül haline geldiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davacı şirket ortağı ... şirket adına kambiyo senedi düzenleme yetkisi bulunmadığı, kambiyo senedi düzenleme yetkisinin davacı şirket yetkili müdürü ... ait olduğu, ... kambiyo senedi düzenleme hususunda özel bir yetki verilmediği, davalı her ne kadar yetkisi olmasa da ... düzenlediği çek ve bonoların davacı tarafından ödendiğini iddia etmiş ve buna ilişkin belgeler sunulmuş ise de, bu belgelerin hiçbirinde ... davacı şirket adına atılmış imzasının bulunmadığı, senetteki davacı borçlu şirket olarak gösterilen şirket unvanında tam olarak yazılmadığı, kambiyo senedinin bu nedenle de eksik olduğu, kambiyo vasfını taşımadığı, sözkonusu senetten dolayı davacı şirketin sorumlu olamayacağı gerekeçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, dava konusu senetteki keşideci imzasının şirket yetkilisine ait olmadığı, bu durumun cirantaya karşı ileri sürülebileceğinden, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına, özellikle davacı adına dava konusu bonoyu keşide eden ... şirket tarafından verilen vekaletname içeriğinin TBK"nın 547 ve devamı maddelerinde yer alan ticari mümessil sıfatı kazandırmaya da elverişli olmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/220 E. 2017/609 K. sayılı, 13.03.2017 günlü hükmünün ONANMASINA, dosyanın Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.