1. Ceza Dairesi 2020/1630 E. , 2020/2838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
KATILANLAR : ..., ..., ..., ..., Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
SUÇ : Eşi kasten öldürmek
HÜKÜM : ...12. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/03/2018 gün, 2017/344 (E) ve 2018/76 (K) sayılı ilamı ile TCK"nin 82/1-d, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 20 yıl hapis cezasına yönelik istinaf isteminin esastan reddi.
TEMYİZ EDENLER : Katılan ... vekili, katılan ... Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili
TÜRK MİLLETİ ADINA
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 09/07/2018 tarihli 2018/857 E. 2018/905 K. sayılı kararına karşı katılan ... vekilinin süresinde süre tutum dilekçesi verdiği, gerekçeli kararın kendisine 26.07.2018 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, katılan ... vekilinin sunduğu 06.09.2018 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinin gerekçeli kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra sunulduğu, işin tutuklu olmasına nazaran adli tatil içerisinde de temyiz süresinin işleyeceği anlaşıldığından, katılan ... vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nin 298. maddesi uyarınca REDDİNE, oy birliği ile karar verilerek, hüküm katılan ..., Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz talepleri ile sınırlı olarak incelenmiştir.
Sanık ... hakkında maktul ...’ı "eşi kasten öldürme" suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün katılan ..., Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; katılan Kurum vekilinin tasarlama halinin bulunduğuna ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
../..
S/2
Oluşa, dosya kapsamına, sanık savunmalarına ve tanık beyanlarına göre; sanık ile maktulün olay tarihinden bir süre önce aldıkları boşanma kararı doğrultusunda ayrı yaşamaya başladıkları, nitekim taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma prokotolü dayanak gösterilerek sanık tarafından 16.03.2017 tarihinde... 9. Aile Mahkemesi huzurunda boşanma davasının açıldığı, boşanma dava dilekçesi içeriği incelendiğinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanıldığının ve maktulün süregelen kusurlu hareketlerine yahut haksız eylemlerine ilişkin herhangi bir anlatımın bulunmadığının görüldüğü, boşanma davasının taraflarca takip edilmemesi üzerine dosyanın işlemden kaldırıldığı ve ...9. Aile Mahkemesinin 16/10/2017 tarihli 2017/212 E. 2017/801 K. sayılı ilamına göre üç aylık sürede yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, işbu kararın kesinleştiği, dosyada mevcut sanık savunmalarından vesair beyanlardan anlaşıldığı kadarıyla sanık ile maktulün bu ilamdan sonra maktulün vefat ettiği tarih itibarıyla da ayrı yaşamaya devam ettiklerinin anlaşıldığı, yine ...3. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2018 tarihli 2016/73 E. 2018/260 K. sayılı ilamı incelendiğinde boşanma davasının açıldığı tarihten önce 29.09.2016 tarihinde sanığın maktule karşı işlediği sabit görülen nitelikli yaralama suçu kapsamında mahkumiyetine karar verildiği ve işbu hükmün 19/10/2018 tarihinde kesinleştiği, bu olaydan sonra... 16. Aile Mahkemesinin 10/10/2016 tarihli 2016/571 D. iş sayılı kararı doğrultusunda maktul ..."ın başvurusu üzerine 6284 sayılı Kanuna göre tedbir kararı verildiği ancak maktulün vefat ettiği tarih itibarıyla bu tedbir süresinin dolduğu, bu itibarla maktulün kardeşi katılan ...’nun sanığın maktule evlilik süresince şiddet uyguladığına yönelik iddiasının dosyada mevcut belgeler ve beyanlar ile sabit olduğu, yine -katılan ... tarafından dosyaya ibraz edilen- sanığın koruma tedbiri kararının verildiği tarihte ve bu tarihten birkaç gün sonra facebook isimli sosyal medya paylaşım sitesi üzerinde yaptığı paylaşımlar incelendiğinde ayrılığın sanığın iç dünyasında yarattığı olumsuz motivasyonun gözlemlendiği, tüm bu hususlar dışında sanık maktulün kendisini aldattığını iddia etmiş ise de; dosya kapsamında maktulün sanığı aldattığını gösteren somut bir delilin bulunmadığı, tanık ..."nun kendisinin iş arkadaşı Erdi isimli şahsın olay tarihinden önceki bir zamanda çocuklara harçlık verdiğini beyan etmesinin maktul ile bu kişinin arasında ilişki bulunduğu şeklinde yorumlanamayacağı ve sanığın bu husustaki beyanlarının başkaca delillerle desteklenmeyen soyut iddialar niteliğinde olduğu, sanığın da aşamalardaki tüm savunmalarında olay günü maktulü uyuşturucu satıcısı olduğunu iddia ettiği bir şahısla otele girerken görmesi üzerine onu bundan vazgeçirmek ve maktul ile yeniden barışmak için yalvardığını beyan ettiği, yerel mahkemenin kabulünün aksine sanığın bu beyanlarından esasen maktulün kendisini aldattığından şüphelenmesinden dolayı öfkelenmediğinin, maktulün olumsuz cevap vermesi nedeniyle üzerindeki bıçak ile maktulü 6 farklı vücut bölgesinden yaraladıktan sonra bıçağı maktulün sırtına saplı vaziyette bırakıp sonra olay yerinden ayrıldığının anlaşıldığı, zira kamera görüntülerinin içeriği, görüntüler itibarıyla olayın 2-3 dakikalık çok kısa bir zaman diliminde gerçekleşmiş olması, otel çalışanları olan tanıkların beyanlarının da maktulün sanık ile birlikte dışarı çıkmayı reddettiği ancak sanığın iddia ettiği tahrik edici ve küfürlü sözleri söylemediği yönünde olması hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın iç dünyasından kaynaklanan öldürme motivasyonunun maktulden kaynaklı haksız bir eylem olarak maktule yüklenemeyeceği, sanığın bu yöndeki beyanlarının haksız tahrik hükümlerinden faydalanarak daha az ceza almaya yönelik olduğu, olay günü maktulden sanığa yönelen haksız bir eylemin bulunmadığı anlaşılmasına rağmen sanık hakkında TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak CMK"nin 302/2,3. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nin 304/1. maddesi uyarınca dosyanın ...12. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.11.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.