(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2009/615 E. , 2010/72 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 1.1.1978 - 3.3.1980, 19.11.1981 - 17.3.1992, 1.7.1992 - 31.12.1994 tarihleri arası süreyi 4056 sayılı Yasa"ya göre borçlanabileceğinin ve borçlanma priminin 6.11.1996 tarihinde yürürlükte bulunan prime ait kazanç üzerinden borçlanabileceğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava davacının, 1.7.1978-3.3.1980, 19.11.1981-17.3.1992 ve 1.7.1992- 31.12.1994 tarihleri arasındaki süreleri 4056 sayılı Yasa’ya göre borçlanabileceğinin ve borçlanma pirimlerinin de 6.11.1996 tarihinde yürürlükte bulunan pirime esas alt kazanç miktarı üzerinden hesaplanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 1.7.1978 - 3.3.1980, 19.11.1981 - 17.3.1992 ve 1.7.1992 - 31.12.1994 tarihleri arasındaki 15 yıllık süreyi borçlanma hakkı bulunduğu ve borçlanılan süreleri 6.11.1996 tarihindeki borçlanma tutarı üzerinden ödemesi gerektiğinin tesbitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın Geçici 80 maddesinde (Ek:
8/12/1994 - 4056/1 md.) 17/7/1964 tarih ve 506 sayılı Kanunun Ek 10 uncu maddesi ile Kanun kapsamına alınan sigortalılar,örneği Kurumca hazırlanan ve ilgili işveren,birlik,sendika, dernek,sanatsal vakıf kuruluşları veya ilgili kamu kuruluşları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip,Kültür Bakanlığınca onaylanmış borçlanma belgeleri ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Kuruma başvurmaları ve borç ödeme tarihindeki 78 inci maddeye göre belirlenen asgari günlük kazanç üzerinden hesaplanacak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerini bir defada kuruma ödemeleri şartı ile borçlanma belgesinde kayıtlı meslekleriyle ilgili çalışma sürelerinin tamamını veya bir bölümünü borçlanabileceği, borçlandırılan hizmetler prim veya kesenek ödemek suretiyle geçmiş veya daha önceki borçlandırılmış hizmetlerle birleştirileceği, sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki hizmetlerin borçlandırılması halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürüleceği, önceki borçlanma kanunlarına göre borçlandırılmış veya bu Kanuna göre borçlandırılacak hizmetlerin toplamı 15 yılı geçemeyeceği, sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödeyerek geçen hizmetler ile 18 yaşın altında geçen hizmetler borçlandırılamayacağı, borçlanan sigortalının ölümü halinde, borçlanma tutarının tümü veya hakkın doğumuna yetecek bölümü birinci fıkradaki koşullarla hak sahipleri tarafından ödeneceği, belgelerdeki bilgilerin doğruluğu konusunda Kurumca yapılacak ve yaptırılacak inceleme sonunda gerçeğe aykırılığı tespit edilen borçlanma belgelerinin geçerli sayılmayacağı, bu belgelere göre yapılmış bulunan işlemlerin iptal edileceği, gerçeğe aykırı belge düzenleyenler ve ilgili sigortalıların Kurumun bu yüzden uğrayacağı zararları müştereken ve müteselsilen % 50 fazlası ve kanuni faizi ile birlikte ödemekle yükümlü olacağı ve bunlar hakkında ayrıca genel hükümlere göre ceza kovuşturması da yapılacağı düzenlenmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının sanatçılıkta geçen bir kısım süreleri borçlanmak için Kuruma 5.10.1995 tarihinde başvurduğu, yapılan araştırma sonucu düzenlenen 24.2.1997 tarihli SSK müfettişi raporunda davacının ikameti olarak belirttiği adreste bulunmadığı, ...’de ikamet ettiği, ... Caddesinde kısa süre faaliyet gösteren ... işyerinin kimin tarafından işletildiği saptanamadığından işyerinde bir tespit yapılamadığının belirtilmesi üzerine Kurumun 10.9.1997 tarihli işlemi ile davacının borçlanma isteminin reddettiği, bunun üzerine davacının Ankara 10. İş Mahkemesi’ne açtığı davada mahkemece davanın kabulü ile davacının 1.1.1978-3.3.1980, 19.11.1981-17.3.1992 ve 1.7.1992-31.12.1994 tarihleri arasındaki süreleri 6.11.1996 tarihindeki pirime esas kazanç üzerinden borçlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği, davalı Kurumun bu kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 15.4.2004 tarihli ilamı ile davacının çalışmalarının fiili olup olmadığının araştırılması ve borçlanmak istenilen sürenin 15 yılı geçemeyeceği belirtilerek kararın bozulduğu ve bozmadan sonra yapılan yargılamada dava taraflarca takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu defa davacının aynı konu ve taleple 29.12.2005 tarihinde bu davayı açtığı görülmüştür. Davacının ... adı ile 12 parçadan oluşan müzik CD’i çıkardığı, 13.4.1993, 9.5.2000, ve 2.6.2000 tarihi Noter sözleşme ve muvafakatnamelerinde bestesi kendine ait bir kısım eserlerin kullanılmasına izin verdiği, 5.7.1995 tarihli İl Kültür Müdürlüğü yazısında şenlik, anma, festival ve kültürel etkinliklere davacının son birkaç yıldan beri davet edildiğinin yazılı olduğu, 11.4.2005, 28.6.2006, 245.4.2007 tarihli yerel gazetelerde davacının açılış ve bayram kutlamalarına mahalli sanatçı olarak katıldığına dair haberlerin yer aldığı, dosyada davacının düğün salonu ve gazino benzeri yerlerde çekilmiş bir kısım gençlik fotograflarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda ozan olarak anılan davacının yaptığı besteler, bu sıfatla katıldığı resmi ve mahalli törenler ve şenlikler, gençliğinden beri sanatını icra ettiğine dair fotograflar birlikte değerlendirildiğinde uzun süreden beri sanatsal çalışmalarda bulunduğunu göstermektedir Bu yönü ile davacının 15 yıllık süreyi borçlanma hakkı bulunduğu yönünde mahkemece verilen tespit kararı yerindedir.
Davacı 6.11.1995 tarihinde yaptığı müracaat sırasında Kuruma adresini yanlış bildirdiğinden ve müracaatı sırasında Kuruma ibraz ettiği belgelerin sanatçı olarak faaliyette bulunduğunu, geçimini bu yolla sağladığını gösterir yeterlilikte olmaması nedeniyle davalı Kurumca talebin reddine kendi kusuru ile sebebiyet verdiğinden 506 sayılı Yasa"nın 78. maddesi gereğince borçlanma isteminin yerine geç gelmesinde davacının da katkısının bulunduğu durumu göz önüne alındığında borçlanma bedelinin borç ödeme tarihindeki belirlenen asgari günlük kazanç üzerinden yapılan hesaplamaya göre ödenmesi gerekir.
Mahkemece borçlanma bedelinin isteme göre 6.11.1996 tarihindeki asgari günlük kazanç üzerinden hesaplanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine ;
“Davanın kısmen kabul, kısmen reddine,
1-Davacının 1.1.1978-3.3.1980, 19.11.1981-17.3.1992 ve 1.7.1992-31.12.1994 tarihleri arasındaki 15 yıllık süreyi borçlanma hakkı bulunduğunun ve borçlanılan sürelerin 506 sayılı Yasa’nın 78 maddesine göre borçlanma bedelinin ödendiği tarihteki belirlenen asgari günlük kazanç tutarı üzerinden hesaplanması gerektiğinin tespitine
2-Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından peşin yatırılan toplam 24.40-TL harç giderinin talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
3-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 500,00 TL avukatlık ücretin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aynı Tarife uyarınca davanın kısmen reddi nedeniyle 500,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan toplam 201,60 TL yargılama giderinden ret ve kabul oranına göre takdiren 100,00-TL’sının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 18.1.2010 gününde oybirliğiyle ile karar verildi