11. Hukuk Dairesi 2015/7246 E. , 2016/1658 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/03/2015 tarih ve 2014/951-2015/202 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılar tarafından ...başta olmak üzere birçok ülkede yüksek faiz garantisi ve paraların her istediği an geri çekilebileceği sözü verilerek adeta bir banka gibi binlerce insandan cami, kahvehane gibi yerlerde mevduat toplandığı ve bu paralar karşılığında yüksek oranlarda faiz dağıtılacağı vaad edildiğini, müvekkilinin de davalı şirket ve çalışanları tarafından verilen bu garantilere inanarak davalı şirkete 9.600 DM tutarında bir yatırım yaptığını, bu para karşılığında üzerinde ... Holding ibaresi bulunan teslim tesellüm belgesi adlı makbuz niteliğinde bir belge verildiğini, müvekkilinin yatırdığı parayı çekmek istediğinde paranın iade edilmediğini, davanın davalı şirket adına yurt dışında yapılan para toplama faaliyetine ilişkin olup bu nedenle milletlerarası niteliğe sahip olduğunu, açılan davanın bir yanı ile haksız fiile dayanan tazminat davası olup MÖHUK. 34/1 maddesi uyarınca ... Hukuku"nun uygulanması gerektiğini, yürütülen faaliyetler ...kanunlarına aykırı olduğunu, ...Kanunları uyarınca davacının kandırılması sonucu davalıların sebepsiz zenginleştiklerini, davalı şirket ve yetkilileri tarafından yürütülen faaliyetlerin usulsüz olduğu resmi kurumlar tarafından yayınlanan belgeler ile sabit olduğunu, davalı şirket yönetim kurulu başkanı davalı ..."in de davacının zararından doğrudan doğruya kendi malvarlığı ile sorumlu olduğunu ileri sürerek, 12.147,31 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili ..."e husumet yöneltilemeyeceğini, davacının teslim ve tesellüm belgesi ile pay senetlerini teslim alıp davalı şirkete ortak olduğunu, davacının şirketlerinden hamiline yazılı hisse senedi alıp bu hisse senedi ortaklık pay defterine kaydedildiğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı tarafın her istediği an parasını geri alabileceği garantisi, yüksek oranda faiz dağıtılacağına yönelik davalı tarafın beyanları ile 9600 DM davalıya para yatırdığı; ancak davalının geri ödeme vaaadi ve yüksek faiz getirisi taleplerine rağmen bu talepleri yerine getirmediği, söz konusu işlemi gerçekleştiren şirket ortağı olan davalı ..."in şahsen, davalı şirket de işlemleri gerçekleştiren şirket olması ve haksız para alımını gerçekleştirmesi sebebi ile diğer davalı ile birlikte sorumlu oldukları, benzer konudaki Yargıtay içtihatlarında belirtildiği gibi Yargıtay 11 Hukuk Dairesi 2013/11517 Esas ve 2014/4162 Karar sayılı ilamı gereğince ve MK 2 maddesi uyarınca dürüstlük kuralı kapsamında da davalıların sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davalıların var olduğu ileri sürülen haksız ve hukuka aykırı fiilleri sonucu davalı şirkete yatırılan paranın davalılardan tahsiline ilişkin bir tazminat davasıdır.
Davacı taraf, davalılar tarafından Almanya başta olmak üzere birçok ülkede yüksek faiz garantisi ve paraların her istediği an geri çekilebileceği sözü verilerek bir banka gibi binlerce insandan mevduat toplanıp, yüksek oranlarda faiz dağıtılacağı vaad edildiğini, bu garantilere inanarak davalı şirkete 9.600 DM tutarında yatırım yaptığını, karşılığında kendisine .... Holding ibaresi bulunan teslim-tesellüm belgesi verildiğini, davalı şirket ve yetkilileri tarafından yürütülen faaliyetlerin usulsüzlüklerinin SPK tarafından çıkarılan haftalık bültenlere konu olduğunu, şirketin yönetim kurulu başkanı diğer davalı ... hakkında dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu, ileri sürmüştür. Somut uyuşmazlıkta, davacıdan ...Belgesi başlıklı belge karşılığında para tahsil edilmiş olup, dosya içerisinde bulunan belgenin içeriğinden ise davacının belgede seri numaraları yazılı olan hisse senetlerini teslim aldığı yazılıdır. Davalı taraf ise, hamiline yazılı hisse senetleri ile davacının şirket ortağı olduğunu, şirketin kar elde etmesi durumunda elde edilecek kardan ortakların da kar payı alacağını savunmuştur. Bu durumda mahkemece, tarafların izah edilen iddia ve savunmaları göz önünde bulundurularak davacının davalı şirkete ortak olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ve eksik incelemeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.