22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/16147 Karar No: 2018/23071 Karar Tarihi: 24.10.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/16147 Esas 2018/23071 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/16147 E. , 2018/23071 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin ... sözleşmesini çalışma koşullarında yapılan esaslı değişiklik nedeniyle haklı olarak feshettiğini ve fazla çalışmalarının karşılığı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Somut olayda, davacı davalıya ait işyerinde haftanın 6 günü, 08.30- 19.30 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek tanık deliline dayanmıştır. Davalı yan işyerinde fazla çalışma yapılmadığını savunmuş, çalışma düzenine ilişkin işyeri kaydı sunmamıştır. Davalı tanıkları işyerinde 08.00 - 16.00 ve 11.00 - 19.00 saatleri arasında ikili vardiya sistemi ile çalışıldığını ifade etmişlerdir. Mahkemece, davacı tanıkları ile davacı iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davacının haftanın 6 günü 08.30- 19.30 saatleri arasında günlük 1,5 saat ara dinlenme tenzili ile haftalık 12 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiştir. Dosya kapsamındaki delillere göre fazla çalışmaya ilişkin mahkeme kabulü isabetli ise de; dinlenen davacı tanıklarının çalışma sürelerinin davacının çalışma döneminin tamamını kapsamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı tanıklarının hizmet döküm cetvelleri getirtilerek, bu tanıkların çalışma dönemleri ile sınırlı olarak ispatlanan fazla çalışma ücret alacağının haftalık 12 saat üzerinden hesaplanması gerekmektedir. Hatalı değerlendirme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.