5. Ceza Dairesi 2014/2295 E. , 2016/3744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değişik 23/8. maddesindeki "tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması halinde buna ilişkin kaydı ihtiva etmesi gerektiğine" ilişkin düzenleme karşısında, tebliğ mazbatası üzerindeki "Bu çağrı 7201 sayılı Kanunun 6099 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ek 10/2. fıkrası gereği çıkarılmış olup belirtilen adrese tebligat yapılması zorunludur"" şeklindeki şerhin tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılacağına ilişkin kayıt niteliğinde olmaması, aynı Kanunun 21/2. maddesinde de değişiklik içeren 6099 sayılı Kanunun suç tarihinden kısa süre önce yürürlüğe girmesi, bilgi eksikliği ve beşeri hatanın suç kastını ortadan kaldıracağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın suç kastıyla hareket ettiğine dair cezalandırılmasını gerektirir, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucu mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Eylemin icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve TCK"nın 257/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden aynı Kanunun 257/2. maddesi uyarınca ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Hükümden önce yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasa değişikliği ile TCK"nın 257/2. maddesinde alt sınır 3 ay hapis cezası olarak belirlendiği ve asgari hadden ceza tayin edildiği belirtildiği halde, 6 ay hapis cezasına hükmolunup bu miktar üzerinden uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Suçun; sanığın adli sicil kaydında yer alan ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/853 E. 2012/665 K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihinden önce, dolayısıyla denetim süresi başlamadan işlendiği nazara alınmadan, ilgili dosyanın yeniden ele alınmasının temini amacıyla mahkemesine ihbarda bulunulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.