11. Hukuk Dairesi 2015/11083 E. , 2016/1644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/02/2015 tarih ve 2014/439-2015/339 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka şubesinden 2010 ve 2011 yıllarında ticari kredi kullandığını ve davalının genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi meblağından dosya işlem masrafı vb. ad altında kesinti yaptığını, kesinti yapılacağına ilişkin sözleşme hükmünün genel işlem koşullarına aykırı olup, haksız şart niteliğinde olduğunu ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL"nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ibraz ederek, talebini 2.100,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından yapılan kesintinin yasa ve sözleşmeye uygun olduğunu, sözleşme hükmünün haksız şart niteliğinde olmadığını, ticari kredilerde sözleşme serbestisi ilkesi geçerli olduğundan davacıya iadesi gereken bir bedel bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin komisyon ile ilgili maddelerinin açık, net ve hukuki dayanağının olması gerektiği, davalı tarafından, ticari kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu adı altında davacı hesabından tahsil edilen komisyonun yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın 2.100,00 TL olarak kabulü ile, 1.000,00 TL"sinin dava tarihinden, 1.100,00 TL"sinin ise, ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı banka tarafından kullandırılan ticari kredi nedeniyle dosya işlem masrafı vb. ad altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, somut uyuşmazlık yönünden taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davalı banka tarafından kullandırılan kredi dolayısıyla masraf alınabileceğine dair bir ibarenin bulunup bulunmadığı anlaşılamadığı gibi, bilirkişi raporunda anılan hususa dair sözleşmenin 3. maddesi olarak belirtilen madde ile dosyaya ibraz edilen sözleşmenin 3. maddesi farklıdır. Bu itibarla, mahkemece taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin tümü getirtilerek, sözleşmede masraf alınacağına dair bir hükmün bulunup bulunmadığı, hüküm var ise, oran ya da miktar belirtilip belirtilmediği, hüküm var ancak, oran ya da miktar belirtilmemiş ise, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan dosya masrafı adı altında kesilen miktarları araştırılıp karşılaştırılarak, davalı banka tarafından yapılan kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.