(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2009/156 E. , 2010/52 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ... Bağ-Kur numarası ile 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, minibüs işletme nedeniyle 19.08.2004-09.04.2008 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tesbiti ile Kurum işleminin iptali ve sataşmanın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, nakliyecilik işine 19.08.2004 tarihinde başladığı ve anılan tarihten itibaren de Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 11.10.1983-03.02.2008 tarihleri arasında fasılalarla şeker fabrikasında mevsimlik sigortalı olarak çalıştığı, bildirge ve bordrolarının verildiği, primlerinin ödendiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, mevsimlik olarak çalışan sigortalının, hizmet aktine dayalı olarak çalışmadığı dönemde, kendi adına ve hesabına çalışması durumunda, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davanın 5510 sayılı Yasa"nın 4/I-b bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasa"nın Geçici 7. maddesi hükmünde “bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun"un geçici 20. maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü gözetildiğinde, eldeki somut uyuşmazlığın dayandığı mevzuat hükümleri 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinin I. ve II. bendidir. 24. maddenin I. bendine göre, Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan Sosyal Güvenlik Kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar Bağ-Kur sigortalısı sayılır. 24. maddenin II-C/bendi ise, Kanunla veya Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına prim veya kesenek ödeyenler, Bağ-Kur sigortalısı sayılmazlar.
Somut olayda, davacının şeker fabrikasında mevsimlik sigortalı olarak çalışmadığı ve primlerinin ödenmediği dönemde, götürü ve gerçek usulde vergi mükellefi olarak minibüs işletmek suretiyle kendi adına ve hesabına bağımsız çalıştığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca ve özellikle sigortalı olarak geçen sürelerin dışında kalan kendi adına ve hesabına bağımsız geçen çalışmaların zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak değerlendirilmesinde yasal zorunluluk olduğu açık- seçiktir.
Yapılacak iş, davacının şeker Fabrikasında mevsimlik olarak geçen ve sigortalı olarak değerlendirilen sürelerle çakışan zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının iptaline, çakışmayan sürelerle ilgili zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı iptal talebinin reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.