17. Hukuk Dairesi 2015/11317 E. , 2018/5627 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ....’ye zorunlu trafik sigortası ile sigortalı araç ile murisin sürücüsü olduğu ve diğer davalıların zorunlu trafik sigortacısı ve zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza sonucu murisin vefat ettiğini, ceza yargılamasında her iki tarafa da kusur verildiğini, müvekkilinin murisin eşi olup destekten yoksun kaldığını, davalıların kusur oranına bakılmaksızın zararın tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kaza tarihinde poliçe limitinin her araç için ayrı ayrı 150.000,00-TL olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL maddi tazminatın (kusur oranlarına bakılmaksızın zararın tamamının) dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 35.918,20 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile; 7.183,64-TL tazminatın dava tarihinden itibaren davalı ... AŞ"den avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 28.734,56-TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı ... AŞ"den alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-1086 sayılı HUMK"nın 388 ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2. maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
Islah dilekçesiyle 35.918,20 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edildiği, mahkemece 7.183,64-TL tazminatın davalı ....’den, 28.734,56-TL tazminatın davalı ...."den tahsiline olarak esasen davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verildiğinin belirtilmesi ve reddedilen miktar bakımından davalı .... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre de;
a)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b)Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı .... vekili temyiz dilekçesinde davacıya davadan önce ödeme yaptıklarını savunmuş ve dilekçesine dekont eklemiştir. Ödeme borcu sona erdiren sebeplerdendir. Ödemeyi destek tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacı, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacıya yapılan ödemenin, ödeme günü ile destek tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destek tazminatından indirilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece davalı ...
A.Ş.’ye müzekkere yazılarak ödemenin neye ilişkin olduğu araştırılarak ve bu hususta gerekli belgeler (hasar dosyası, makbuz, ibraname vs.) getirtildikten sonra, davalı ....’nin ödemesinin kusur indiriminden sonra güncellenerek tazminattan mahsubu için hesap bilirkişisinden ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, (1) ve (2-b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı .... yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... AŞ"ye geri verilmesine 29.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.