(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2009/5161 E. , 2010/46 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 1.9.1994 tarihinden itibaren tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 01.09.1994 tarihi ile dava tarihi arasında 2926 sayılı Yasa"ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01.09.1994-11.12.2006 (dava tarihi) tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan, resen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren üç ay içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca resen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36. maddesi kapsamında Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kuruma başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca, 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri istihsal kooperatifleri ile birliği, Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil kaydı bulunmadığı, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu, ziraat odası kaydının 20.11.2006 tarihinde başladığı, tarım kredi kooperatifi kaydı bulunmadığı, davacının sattığı ürün bedellerinden 29.06.1994, 21.07.1997, 20.07.1998, 21.06.1999, 24.05.2000, 20.06.2001 tarihlerinde prim kesintisinin yapıldığı, bunun dışındaki sürelerde ürün bedelinden prim kesintisi yapıldığına ilişkin dosyada belge bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, prim kesintinin bulunduğu 01.09.1994-31.12.1994 ve 01.08.1997-31.12.2001 tarihleri arasında verilen tespit kararı yerinde ise de; prim kesintisinin bulunmadığı 01.01.1995-31.07.1997 ve 01.01.2002-11.12.2006 tarihleri arasındaki dönem yönünden 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde belirtilen kayıtların bulunmadığı ve tarımsal faaliyet bu madde kapsamında kanıtlanamadığı halde, bu dönemin tanık beyanları, zabıta araştırması ve muhtar beyanına dayalı olarak kabul edilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Yapılacak iş, varsa davacıya 01.01.1995-31.07.1997 ve 01.01.2002-11.12.2006 tarihleri arasında ürün sattığı kişi veya kuruluşları açıklattırmak, bu kişi veya kuruluşlardan ürün bedelinden kesinti yapılıp yapılmadığını sormak varsa belgelerini getirtmek, 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olan tarım satış kooperatifleri ve birlikleri, tarım kredi kooperatifleri ve birlikleri, Pancar Ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile birliği, Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankalar gibi kuruluşların belge ve kayıtlarını istemek verilecek cevaplara göre ve 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde belirtildiği üzere tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca ulaşmaktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.