17. Hukuk Dairesi 2015/11186 E. , 2018/5624 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalı kurumun maliki olduğu araçta yolcu konumundaki polis memuru olan murisin görev dönüşü sırasında meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin anne, baba, kardeşleri olduğunu, elem çektiklerini beyanla, davacı baba Hanifi ve anne Miyase için ayrı ayrı 100.000,00’er TL, davacı kardeşlerin her biri için ayrı ayrı 50.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 8.000,00 TL, Miyase için 8.000,00 TL, Esra için 4.000,00 TL, Nurpay için 4.000,00 TL, Soner için 4.000,00 TL, Muhammet için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 32.000,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (TBK md 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır.
Somut olayda davacılar murisin anne, baba ve kardeşleri olup, yolcu olan murisi davaya konu trafik kazasında kaybetmiştir. Davacı baba ve anne için ayrı ayrı 100.000,00’er TL, davacı kardeşlerin her biri için ayrı ayrı 50.000,00"er TL manevi tazminat talep edilmiş, mahkemece davacı baba ve anne için ayrı ayrı 8.000,00’er TL, davacı kardeşlerin her biri için ayrı ayrı 4.000,00’er TL’den toplam 32.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Yolcu olan desteğin ölümü yanında, kusur durumu, kaza (ölüm) tarihi (15.5.2013), davalının İç işleri Bakanlığı oluşu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, tüm davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı tüm davacılar için az olup, daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri için hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Davacı ...’in adının gerekçeli karar başlığında yazılmamış olması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacılara geri verilmesine, 492 Sayılı Harçlar Yasası"nın 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına, 29/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.