21. Hukuk Dairesi 2018/1597 E. , 2019/2436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : 3. İş Mahkemesi
A)Davacı İstemi;
Dava, davacının ziraat odası kaydına göre tarım bağ- kur tescilinin 17/11/2009 olarak belirlenip sonrasında 4/b hizmet bilgilerinin silindiğini ileri sürerek emekli maaşının bağlanması, hak ettiği günden beri geçmiş maaşlarının faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı;
6100 sayılı hukuk muhakemeleri kanununun 119 maddesine göre açık bir şekilde talep sonucunun dava dilekçesinde yer almadığını, davacının tespit edilmesi istediği dönemlerin net olmayan birşekilde yazıldığını, davacının dava konusu ett iği emekllik maşaının kazanılması için gerekli yaş şartını ve gün sayısını tamamlamadığından davanın haksız olduğunu ileri sürerek reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı:
İlk derece mahkemesince "1-Davanın KABULÜNE, davacıya 01/06/2015 tarihinden geçerli olmak üzere 506 sayılı yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine," karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
"İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK"nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davalı kurum vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE," karar verilmiştir.
E) Davalı Temyiz Nedenleri;
Davalı kurum vekili; hak düşürücü sürenin geçtiği, yaşlılık aylığı için prim ödeme gün sayısının eksik olduğu, talebin aşıldığı, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçeleriyle kararı temyiz etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 19/06/2015 tarihli hizmet ekstresine göre 17/11/2009- 28/02/2011 ve 02/03/2011- 21/03/2015 tarihleri arası ( SSK kaydı bulunan süreler hariç) toplam 1 yıl 11 ay 22 gün tarım bağ-kur sigortalısı sayıldığı, sadece 24/04/2015 tarihinde prim ödemesi bulunduğu, ziraat oda kaydının usulünce düzenlenmediği gerekçesiyle 07/09/2015 tarih HZ-106 sayılı rapor ile oda kaydına istinaden başlatılan tarım bağ-kur sigortalılığının 17/11/2009 tarihinden itibaren iptal edildiği, davacının 20/05/2015 tarihli tahsis talebinde bulunduğu, ancak 25 yıl 48 yaş 5225 gün şartlarından 5225 günü tamamlamadığından talebinin reddedildiği, davacının tarım faaliyeti ile uğraştığına dair muhtarlık, taşınmaz, zabıta araştırmaları yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa"nın 7/b maddesi uyarınca sigorta hak ve yükümlülükleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının b bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten itibaren başlayacağı bildirilmiştir.
Somut olayda, 5510 sayılı Yasa"nın 7/b maddesi uyarınca davacının ziraat oda kaydının geçerli- geçersiz olması sonuca etkili olmadığından ve prim kesintisi- ürün teslimi yoksa başvurudan itibaren tarım bağ-kurlu sayılması gerektiği gözetilmeksizin hükümde yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Yapılacak iş, davacının davalı Kuruma ilk başvuru tarihi Kurumdan sorularak tespit edilip , 5510 sayılı Yasa"nın 7/b maddesi gereğince bu tarihten itibaren davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tesciline karar vermek, 2009 yılından sonra davacının prim kesintisi ve ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bulunmaması halinde davacıyı Kuruma ilk başvuru tarihinden itibaren tarım bağ-kur sigortalısı kabul etmek, bulunması halinde ise yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmek ve sonucuna göre yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığını belirlemekten ibarettir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davalı kurum vekili tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
G)Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.