Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4826
Karar No: 2015/6498
Karar Tarihi: 30.04.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/4826 Esas 2015/6498 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/4826 E.  ,  2015/6498 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : YUMURTALIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/02/2014
    NUMARASI : 2013/87-2014/50

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının müdahalesinin keşfen saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve her bir davacı için 5.30.TL. ecrimisil ödenmesine karar verilmiştir.
    Özellikle, davacıların paydaşı olduğu çekişme konusu 70 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi krokisinde A harfi ile gösterilen kısmının, davalı tarafından haklı ve geçerli neden bulunmaksızın tel örgü ile çevrilerek müdahale edildiği keşfen saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
    Davalının sair temyiz itirazına gelince, davalı tarafından çekişmeli yerin muvafakata dayalı olarak kullanıldığı savunulmuş, ancak bu savunmanın aksi davacı tarafça kanıtlanamadağı gibi bu yönde dosyaya bir delil de ibraz edilmemiştir.
    Hâl böyle olunca, davalının kullanımının dava tarihine kadar muvafakata dayalı olduğunun ve dava açılmakla muvafakatın geri alındığının kabulü gerektiği gözetilerek ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmiş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    -KARŞI OY-

    Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerinin aynı dava dilekçesi ile ileri sürülmesi halinde ayrı davalar olma özelliğini yitirip yitirmediği, buna göre her dava için temyiz kesinlik sınırının ayrı ayrı dikkate alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava çeşitlerini düzenleyen bölümün “Davaların Yığılması” başlığını taşıyan 110-(1) maddesinde “ Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır.” şeklindeki düzenleme ile aynı yargı sınırları içinde davacının, aynı davalıya karşı birden fazla talebini ileri sürme olanağı tanınarak, dava şartları belirlenmiştir.
    Aynı yargılama sınırları içinde birden fazla bağımsız davanın bulunması hali olarak nitelendirilen dava birleşmesini iki guruba ayırmak mümkündür. Bunlardan birincisi, davacı veya davalı yanda veyahut hem davacı hemde davalı yanda, taraf çokluğu olması sebebiyle doğan “ subjektif dava birleşmesi”; diğeri ise aynı yargılama sınırları içinde ve taraflardan birinin diğerine karşı birden fazla davasının bulunması halinden doğan “ objektif dava birleşmesidir”. ( Yavuz Alangoya, Medeni Usul Hukukunda Dava Ortaklığı,S:30, Aynı yönde, Sabri Şakir Ansay, Hukuk Yargılama Usulleri, S:83,129.)
    Bir davada objektif dava birleşmesinden bahsedebilmek için; taraflarının aynı olması, başka bir deyişle davacının, birden fazla talebini aynı davalıya karşı ileri sürmesi, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebin bulunması, taleplerin aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve aynı yargılama usulüne tabi olması gerekir. En yalın ifade ile, davacının, taleplerinin birinden feragat etmesi veya bu talebini takip etmemesi halinde diğer talebi hakkında yargılamaya devam edilerek karar verilebiliyorsa objektif dava birleşmesinin bulunduğunu kabul etmeliyiz.
    Davaların yığılmasında (Objektif Dava Birleşmesi) görünüşte tek bir dava dilekçesi bulunmasına rağmen aslında dava dilekçesinde belirtilen talep sayısı kadar birbirinden ayrı bağımsız dava vardır ve yargılamada her bir dava (talep) bağımsız olarak ayrı ayrı işlem görür ve karara bağlanır (Kuru/Arslan/Yılmaz: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara 2011, S:284,285).
    Somut olayda; davacı, aynı dava dilekçesi ile davalıya karşı elatmanın önlemesi ve ecrimisil taleplerini aynı davada birleştirmiştir. Davacı talepleri yönünden objektif dava birleşmesi söz konusu olup birlikte açılan dava sayısı kadar talep sonucu ve dava bulunduğuna göre her bir talep için ayrı ayrı hüküm kurulmalıdır.
    Belirtilen yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca davalının ecrimisil talebine (davasına) yönelik temyizine gelince;
    Objektif dava birleşmesinde; her talep (dava) birbirinden bağımsız olduğuna ve her bir talep (dava) hakkında ayrı hüküm kurulmuş bulunduğuna göre temyiz kesinlik sınırının toplama göre değil, her dava için ayrı ayrı ele alınması gerekir. ( Y 11.HD. 19.11.2012 tarih, 2012/2823E, 2012/18446 K, Y 23.HD 15.09.2014 tarih, 2014/1779E, 2014/5635K,)

    ./..

    5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-4. maddesinde öngörülen yeniden değerlendirme oranı dikkate alındığında hüküm tarihi olan 2014 yılı için 1.890 TL’dir.
    Davacı, dava dilekçesinde 2008 yılı mayıs ayından 2013 yılı mayıs ayına kadar ecrimisil alacağını talebinde bulunmuş, yerel mahkemece her bir davacı için 5,30 TL ecrimisile hükmedilmiştir.
    Şu halde; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talepleri aynı davalıya karşı aynı dava dilekçesi ile ileri sürüldüğüne göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 110. Maddesinde tanımını bulan “davaların yığılması” (objektif dava birleşmesi) hali mevcuttur. Her biri ayrı dava konusunu oluşturan davacı tarafın talepleri ile ilgili olarak her bir dava (talep) için verilen karar diğerinden bağımsız olduğundan temyiz kesinlik sınırının davaların toplam değerine göre değil her dava için ayrı ayrı ele alınması gerektiğinden davacı lehine hükmedilen ecrimisil alacağı temyiz kesinlik sınırı altında kaldığından davalının ecrimisile ilişkin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüşüyle sayın çoğunluğun ecrimisil istemi açısından kararın bozulması yönündeki görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi