Tebliğname No : 2 - 2013/203051
MAHKEMESİ : Erbaa Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/380 (E) ve 2013/353 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

a)Karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 05.03.2013 tarihli ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın incelenmesinde:
Hükümlü hakkında elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan mahkumiyetine dair verilen hükmün kesinleşmesinden sonra 6352 sayılı Kanun gereğince verilen ek kararın infaza ilişkin olması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayıp, 5275 sayılı CGİK"nın 98. ve 101. maddeleri uyarınca itiraza tabi olduğundan, 5271sayılı CMK"nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, o yer Cumhuriyet savcısının dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazının merciince incelenerek esastan karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline istem gibi İADESİNE,
b)Mühür bozma suçundan kurulan 05.03.2013 tarihli beraat hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:
6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.07.2012 tarihli iade kararı sadece karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükümle ilgili olmasına, mühür bozma suçundan kurulan 22.03.2011 tarihli karar hukuki varlığını devam ettirmesine rağmen, mühür bozma suçu yönünden kurulan 05.03.2013 tarihli ikinci karar yok hükmünde olduğundan katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının 5.9.2013 günlü mühür bozma suçundan kurulan hükmü yönelik temyiz isteklerinin REDDİNE,

c)Mühür bozma suçundan kurulan 22.03.2011 tarihli mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Suç tarihinden önce düzenlenmiş mühürleme tutanağının olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı mühür bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 18.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.