10. Hukuk Dairesi 2015/12292 E. , 2018/11063 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, Kurumca tahakkuk ettirilen fark işçilik prim borcu nedeniyle, yanında çalıştırdığı sigortalıların çalışmalarının fiili olduğunun ve kuruma karşı borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Yasa"nın 85’inci maddesi “Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır.” düzenlemesini içermektedir. Aynı maddenin 6’ncı fıkrasında ise;“Kuruma yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasında, işin yürütümü için gerekli olan asgarî işçilik tutarının tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik oranlarının saptanması ve asgarî işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum teknik elemanlarından dört üye, Yönetim Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek iki üye, ... Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye olmak üzere toplam yedi teknik elemandan oluşan, Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulduğu ve bu bu komisyonun çalışma usûl ve esasları, Komisyonda görev alacak teknik elemanların nitelikleri, asgarî işçilik tespitinde uygulanacak yöntemin, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği açıklanmıştır
Diğer taraftan, aynı maddede; “Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usullerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re"sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmü yer almaktadır.
Eldeki davada ise, davacı işveren hakkında inşaat işyeri ile ilgili olarak yapılan fark işçilik incelemesinden sonra davacı hakkında kurumca yapılan soruşturma nedeniyle işvereni olduğu inşaat işyerine ilişkin olarak yapılan ek incelemede, dinlenen sigortalıların çalışmalarının fiili olmadığına dair beyanlarının varlığına dayalı olarak sigortalılar hakkında yapılan tüm bildirimlerin iptali ve Kuruma irat kaydedilmesi nedeniyle, kurumca tahakkuk ettirilen fark prim borcuna dair uyuşmazlığın doğduğu bu kapsamda, davanın bir diğer yasal dayanağının ise 5510 Sayılı Yasanın 86’inci maddesi olduğu anlaşılmaktadır.
Anılan maddede ise; ”Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. Düzenlemesi mevcut olup, uyuşmazlığın, sigortalılar hakkında yapılan bildirimlerin fiili çalışmaya dayalı olup olmadığı noktasında olması karşısında, çalışmalarının bulunmadığı iddia ve kabul edilen sigortalıların da hak alanını ilgilendiren eldeki davada, taraf olmalarında hukuki yararın olduğu anlaşıldığından, davanın sadece ... Güvenlik Kurumu hakkında yürütülüp sonuçlandırılması isabetsizdir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.12.2011 günlü 2011/21-632 E;, 2011/784 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere dava sonucunda verilecek karar, günlerinin eksik bildirildiği iddia edilen sigortalıların da hak alanını ilgilendirdiğinden, HMK 124. maddesi gereği, davacı tarafa harcı da yatırılmak suretiyle yöntemince söz konusu sigortalıların davaya dahil edilmesi (davanın teşmil edilmesi) için süre verilmesi, anılan sigortalıların gösterdiği deliller de toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece, belirtilen eksiklik giderilmeden ve pasif ehliyet yönü halledilmeden yargılamanın sürdürülmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 25.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.