16. Hukuk Dairesi 2017/5122 E. , 2021/1739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davacı yana, ... ile ... Belediye Başkanlığı"nı davaya dahil etmesi için süre verilmesi, hava fotoğraflarından, komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmak ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan alınacak rapor değerlendirilmek suretiyle, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresinin ve niteliğinin, taşınmazın imar ihyaya konu olup olmadığının, olmuşsa imar ihyaya başlama ve bitiriş tarihlerinin belirlenmesi, TMK 713/4. maddesinde düzenlenen ilanların yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 10.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.915,15 metrekarelik bölümün davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Oysa ki, bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma ve bozma ilamında işaret edilen hususları eksiksiz yerine getirme zorunluluğu doğar. Hükmüne uyulan bozma ilamında hava fotoğrafları ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan alınacak rapor değerlendirilmek suretiyle taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresinin ve niteliğinin belirlenmesi, TMK 713/4. maddede düzenlenen ilanların yaptırılması istenildiği halde, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve davacı tarafından hangi tarihe kadar zilyet edildiği kesin olarak belirlenmemiş, bu husustaki beyanlar çelişkili olmasına rağmen beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiş, ziraatçi bilirkişi raporunda taşınmazın uzun süredir ekilmediği bildirildiği halde dava konusu taşınmazın zilyetliğinin terk edilip edilmediği üzerinde durulmamış ve TMK" nın 713/4 maddesi gereğince yapılan ilandaki yüzölçümü ile hükme esas bilirkişi raporundaki taşınmazın yüzölçümü farklı olduğu halde bu husus gözden kaçırılmıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava tarihinden 5-10-15-20 yıl öncesine ilişkin yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra, önceki keşifte görev yer almayan 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tarafların göstereceği zilyetlik tanıklarından, taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, zilyetliğin kesintiye uğrayıp uğramadığı, imar-ihyaya konu olup olmadığı, imar-ihya varsa tamamlanmasından sonra zilyetliğe ara verilip verilmediği, dava konusu taşınmazın zilyetliğinin iradi olarak terk edilip edilmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle söz konusu çelişki giderilmeli; mahalli bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; uydu fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılmak suretiyle, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar- ihyasına ne zaman başlanıldığının ve imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığının, zilyetliğe ara verilip verilmediğinin, dava konusu taşınmazın terke konu olup olmadığının belirlenmesine çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın niteliği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin ne zaman başladığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, zilyetliğe ara verilip verilmediği, dava konusu taşınmazın iradi terke konu olup olmadığı konusunda rapor düzenlemeleri ve çekişmeli taşınmaz bölümünün çevresindeki taşınmazdan ne şekilde ayrıldığı, bitki örtüsü ve toprak yapıları mukayese edilmek suretiyle belirlenmesi istenilmeli, taşınmazın sınırları harita çizim programı vasıtasıyla fotoğraflara yansıtılmalı; fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye ve denetlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra, taşınmazın zilyetliğine ara verildiğinin anlaşılması halinde bu durumun iradi terk olarak kabul edilip edilmeyeceği de tartışılmak suretiyle, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; önceki tarihli hükümde davacı tarafa 5.759,16 metrekare yer verilmiş olup, hüküm davacı tarafından temyiz edilmediğinden dava konusu taşınmazın bozma öncesi bilirkişi raporuna göre geometrik şeklinin ve yüzölçümünün davacı açısından kesinleştiği hususu gözden kaçırılarak, davacı adına temyize konu hükümle 5.915,15 metrekare yerin tesciline karar verilmesi dahi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Aşkale Belediye Başkanlığı"na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.