Esas No: 2022/3888
Karar No: 2022/8489
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/3888 Esas 2022/8489 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/3888 E. , 2022/8489 K."İçtihat Metni"
... Cumhuriyet Başsavcılığının 20/06/2014 gün ve 2014/3776 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar ... ve ... hakkında "Hırsızlık" suçundan cezalandırılmaları istemi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama neticesinde, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/10/2015 gün ve 2014/450 Esas, 2015/729 Karar sayılı ilamı ile sanıkların mahkumiyetine karar verildiği, hükmün sanıklardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine,
Yüksek Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 25/02/2019 gün ve 2018/8490 Esas, 2019/2381 Karar sayılı ilamı ile; lehe BOZULMASINA, temyiz dışı diğer sanık ...’a sirayetine " karar verildiği,
Bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde; ... 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2020 gün ve 2019/170 Esas, 2020/378 Karar sayılı ilamı ile sanıklar ... ve ...'un hırsızlık suçundan eylemlerine uyan TCK'nın 142/1-e, 53, 63, 58 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, hükmün süresi içerisinde sanık ... ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 27/09/2021 tarihli tebliğname ile sanık ... hakkındaki hükmün "ONANMASI", sanık ... müdafiinin temyiz isteminin "REDDİ" nin talep edildiği,
Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 18/04/2022 gün ve 2021/22990 Esas, 2022/5727 Karar sayılı ilamı ile; “Önceki hükmü temyiz etmeyen sanık ... müdafiinin bozma sonrası kurulan hükmü temyiz edebileceği değerlendirilerek, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak ONANMASINA," karar verilmiştir.
Dairemizin bu kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca özetle;
“Yüksek Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 25/02/2019 gün ve 2018/8490 Esas, 2019/2381 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına ve bu bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık ...'a sirayet ettirilmesinin ardından, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2020 gün ve 2019/170 Esas, 2020/378 Karar sayılı ilamı ile sanıkların mahkumiyetine karar verildiği, hükmün sanıklardan ... ve sanık ... tarafından temyiz ettiği anlaşılmakla; sirayet kurumunun, koşulları oluştuğu takdirde, hükmü temyiz edenler lehine oluşacak durumdan, temyiz yoluna başvurmayan, süresinden sonra başvuran veya temyize başvurmakla beraber başvurusu kabul edilmeyen sanıkların da yararlanmalarının sağlanması suretiyle, bu kişilerin temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini giderme amacını taşıması ve bozmanın sirayetinde, yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp, sanığın sadece bozma kararının sonucundan yararlandırılması karşısında; ilk hükmü temyiz etmeyen sanıklar ...'un, yalnızca inceleme dışı sanık ... hakkındaki lehe bozmanın sonucundan yararlanması nedeniyle, yerel mahkemece kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığının kabulü gerekmektedir. Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 18/04/2022 gün ve 2021/22990 Esas, 2022/5727 Karar sayılı sanık ... hakkındaki "Onama" kararının kaldırılması, sanık ... müdafiinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi,” gerektiği yönündedir.
Somut olayda; ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/450 Esas ve 2015/729 Karar sayılı kararına sanık ... tarafından temyiz yapılmadığı, sanığın CMK'nın 306. maddesindeki sirayet hükmü doğrultusunda yargılama sürecine dahil edildiği ve yeniden kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz ettiği anlaşılmakla, bozmanın sirayeti sebebiyle mahkemesince kurulan hükmün sanık ... tarafından temyiz edilip edilemeyeceği ön sorun olarak incelenmiştir.
Adil yargılanma hakkının en önemli başlıklarından birini oluşturan savunma hakkı, temel bir insanlık hakkı olarak İHAS 6. ve 2709 sayılı Anayasamızın 36. maddeleriyle 5271 sayılı CMK’nun çeşitli hükümlerinde güvence altına alınmıştır.
Kanun yoluna başvurma hakkı da, savunma hakkının en önemli bölümlerinden birini oluşturmaktadır.
Kanun yoluna başvurma hakkı, aynı zamanda hak arama özgürlüğü ile erişim hakkının da önemli alt başlıklarından birisidir.
Öte yandan; 7 No'lu Ek Protokolün “Cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı” başlıklı 2. maddesi uyarınca; kural olarak herkes aleyhine verilen mahkumiyet hükmünü yüksek bir mahkemede yeniden inceletebilme hakkına sahiptir.
CMK'nın 267. maddesi uyarınca, hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde mahkeme kararlarına karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir.
Aynı Kanunun 272 ve devamı maddeleri uyarınca, (Suçluların iadesi ile 5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinde belirtilen istisnalar dışında) ilk derece mahkemesinden verilen bütün nihai kararlar yâni hükümler, kural olarak istinaf kanunyolu denetimine tâbidir. (CMK’nın 272/3. maddesinde belirtilen istisna kapsamında kalan hükümler ise; kesindir.)
CMK’nun 286/1. maddesi uyarınca, istinaf mahkemesinin verdiği bozma dışındaki kararlar ile aynı maddenin 2. ve 3. fıkrası kapsamında belirtilen istisnalar dışındaki bütün istinaf mahkemesi kararları temyiz kanun yolu denetimine tabidirler. CMK’nın 306. (1412 sayılı CMUK’un 325) maddesi uyarınca, hüküm sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 21.05.2019 ve 171-453 sayılı kararında da belirtildiği üzere; önceki hükmü temyiz etmeyen sanığın sirayet üzerine verilen kararı temyiz edilemeyeceği görüşündedir.
Dairemiz ise; yukarıda açıklanan gerekçeler ile Any. m. 36, AİHS m. 6, (7) No.’lu Ek Protokol m. 2/1, 5320 SK m. 8/1 ve 5271 sayılı CMK’nın m. 306, 260 ve devamı hükümleri uyarınca önceki hükmü temyiz etmeyen sanığın sonradan verilen hükmü temyiz edebileceğini kabul etmektedir.
Nihayet Anayasamız ve AİHS hükümlerine göre hak ve özgürlükler asıl, kısıtlamalar ise istisnadır. Sınırlama ve kısıtlamalar ise; belli koşularda ve ancak kanunla yapılabilir. Hak arama özgürlüğü ve erişim hakkı kapsamında olduğu tartışmasız olan kanun yoluna başvurma hakkının içtihat yoluyla daraltılması, somut olayda olduğu gibi temyiz hakkının kullanılmasının engellenmesi, 5271 sayılı CMK’nın 289 (1)-h maddesi bağlamında hukuka kesin aykırılık hâlidir.
Açıklanan nedenlerle;
Dairemizin 18/04/2022 gün ve 2021/22990 Esas, 2022/5727 Karar sayılı onama kararımızın kaldırılıp, sanık ... müdafiinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğine dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı yerinde görülmemiştir.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
5271 sayılı CMK'nın 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
Dairemizin 18/04/2022 gün ve 2021/22990 Esas, 2022/5727 Karar sayılı ilamı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz sebepleri yerinde görülmediğinden, CMK'nın 308/2-3. maddeleri gereğince İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 06.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.