
Esas No: 2014/16899
Karar No: 2015/1506
Karar Tarihi: 12.02.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/16899 Esas 2015/1506 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 29.09.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların maliki olduğu 606 ada 145 ve 146 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydına 14.03.1969 tarihinde konulan 10.000,00 ETL bedelli ipoteğin kaldırılmasını istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, 10.000,00 ETL ipotek bedeline vade tarihi olan 31.05.1969 tarihinden itibaren ticari avans faizi yürütülerek bulunacak bedelin ödenmesi halinde kaldırılabileceğini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu ipotek bedeline Türk Lirasından altı sıfırın atıldığı dikkate alınmadan 31.05.1969 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek 92.116,87 TL depo ettirilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
İpotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin 10.000,00 ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğine göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. TMK"nın 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur.
Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/son maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir. Bütün bu açıklamaların sonucu doğrultusunda mahkemece yapılması gereken iş; ipotek, kesin borç (karz) ipoteğine ilişkin bulunduğundan, taraflardan alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıp yapmadığını sorup saptamak, icra takibi varsa bu dosyayı getirtmek, resmi akit tablosundaki sözleşme hükümlerini gözetmek suretiyle alacaklının anapara dışında isteyebileceği gecikme faizi ile icra takibi yapılmışsa takip giderlerini gerek görülürse bilirkişiye hesaplatmak, bunların toplamını alacaklıya ödenmek üzere davacıya depo ettirmek, eksiksiz depo edilirse ipotek şerhini terkin etmek, kısmen ödeme yapılırsa davanın reddine karar verilmekle beraber ödenen bölümü kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesine karar vermek olmalıdır.
Somut olayda; uyuşmazlık 14.03.1969 tarihinde konulan ve ödenmeyen 10.000,00 ETL ipotek bedelinin hangi miktarda ödetilmesi gerektiği konusunda toplanmaktadır.
Dava konusu taşınmaz üzerine davalıların murisi lehine 14.03.1969 tarihinde 10.000,00 ETL bedelli, birinci derecede, faizsiz ve 31.05.1969 tarihine kadar süreli olmak üzere ipotek tesis edilmiştir. Davacılar borcun ödendiğini ispatlayamamış ve ipotek bedeli olarak 92.116,87 TL yi depo etmişlerdir. Mahkemece, 10.000,00 ETL ipotek bedelinin, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ve Türk Lirasından altı sıfır atıldığı da gözetilerek ipotek akit tablosunda ödeme tarihi olarak belirtilen 31.05.1969 tarihinden itibaren dava tarihine kadar yasal faizi ile birlikte ulaşacağı değerin depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekir ise de davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde, güncellenmiş değerin belirlendiği 09.05.2013 tarihli raporda tespit edilen 6.131,53 TL üzerinden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi talebi dikkate alınarak bu bedel üzerinden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir. Mahkemece, Türk Lirasından altı sıfır atıldığı göz önüne alınmaksızın yapılan hesaba dayalı 17.12.2012 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 92.116,87 TL ipotek bedelinin depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte yazılı nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacılara iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.