16. Ceza Dairesi 2017/1009 E. , 2017/4573 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, Görevi yaptırmamak için direnme, Hakaret
Hüküm :1-TCK"nın 125/1-3-a, 53, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet, temyiz isteminin reddi
2-TCK"nın 265/1, 53, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet, temyiz isteminin reddi
3-3713 sayılı Kanunun 7/2-b-1 maddesi, TCK"nın 35/2, 53, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet, temyiz isteminin reddi
4-TCK"nın 54. maddesi uyarınca müsadere, temyiz isteminin reddi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içerisinde mevcut belgelerden sanığın tebligat tarihinde cezaevinde bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın 09.09.2015 tarihli temyizi süresinde olduğundan temyiz isteğinin reddine ilişkin 10.09.2015 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
A- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçları yönünden kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B- Sanık hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu yönünden kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
1- T.C. Anayasasının 34. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 20, Birleşmiş Milletler Medeni Siyasal Haklar Sözleşmesinin 21, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 11, Çocuk Hakları Sözleşmesinin 15. ve 2911 sayılı Kanunun 3. maddesi ile teminat altına alınan ve istikrar kazanmış uygulamaya göre ifade özgürlüğü kapsamında, ifadenin açıklanma yöntemlerinden biri olarak kabul edilen (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.09.2014 tarih, 147-376 sayılı ve 10.11.2015 tarih 2015/9-111-381 sayılı kararları vb.) "silahsız ve saldırısız toplanma hakkı", demokratik toplumun gelişmesinde temel değerlerden biriyse de, amacı suç teşkil eden bir toplantı ya da gösteri yürüyüşünün koruma alanı dışında kalacağında (2911 sayılı Kanunun 3. maddesi) ve bir nispi hak olması nedeniyle zorunlu hale geldiğinde meşru amaçlar için (Anayasa madde 34/2, AİHS madde 11/2) müdahaleye tabi tutulacağında kuşku yoktur.
Olay tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın DEV-GENÇ imzalı bildiriye istinaden üzerinde ".... için ders yok, boykot var" yazısı bulunan ve "DEV-GENÇ" ibaresi yer alan pankartı, okul giriş kapasına asmaya çalıştığı esnada kolluk personelinin müdahalesi ile icra hareketlerini tamamlayamadığı somut olayda; asılmak istenen ancak güvenlik güçlerince engellenen pankart içeriğinin, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/9-69-99 sayılı ve Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 05.06.2002 tarih 5079-6668 sayılı kararlarında da işaret olunduğu üzere TCK"nın 215. maddesinde düzenlenen "kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde suçu ve suçluyu övme" suçunun oluşacağı, bu husustaki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu da gözetilerek yapılan incelemede:
Ayrıntıları Dairemizin 09.02.2016 tarih, 2015/7466 E, 2016/1025 K. sayılı kararında açıklandığı üzere, olay tarihi ve yeri, sanığın muhatap kitle üzerindeki etkisi, kolluk personelinin müdahalesi ile icra hareketlerinin tamamlanamadığı da gözetildiğinde, asılmak istenen pankart içeriğinin terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini öven, meşru gösteren ya da bu yöntemlere başvurulmasını teşvik eden bir muhteva da içermediğinin anlaşılması karşısında; terör örgütü propagandası suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek;
Sanık hakkında TCK’nın 215. maddesinde tanımlanan suçu ve suçluyu övme suçunun unsurları ve cezalandırılma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılarak sanığın hukuki durumunun takdiri yerine, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde propaganda suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabul ve Uygulamaya göre de;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 20.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.