Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8625
Karar No: 2017/4611
Karar Tarihi: ...06.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/8625 Esas 2017/4611 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/8625 E.  ,  2017/4611 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada ... parsel sayılı 761,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, miras yoluyla gelen hakka ve taksime dayanılarak tarla vasfıyla davacı ... adına; 126 ada ... parsel sayılı 261,... metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, miras yoluyla gelen hakka ve taksime dayanılarak ağaçlık vasfıyla davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kadastro çalışmaları sırasında taşınmazlar arasındaki sınırın hatalı olarak belirlendiği ve kendisine ait bir kısım taşınmazın davalıya ait taşınmaz içerisinde tespit edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, davalıya ait 126 ada ... parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 132,62 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacıya ait 126 ada ... parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Davacı, şahsına ait 126 ada ... parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 126 ada ... parsel sayılı taşınmazın sınırlarının kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak belirlendiği ve fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen kısmın davalıya ait taşınmaz içerisinde tespit edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açmış, dava dilekçesi ekinde de Mayıs 1994 tarih ve ... sayılı tapu kaydını sunmuştur. Davalı ise, davanın reddi gerektiğini savunmuş ve keşif sırasında Haziran 1977 tarih ve ...-... sayılı iki adet tapu kaydı ibraz ederek çekişmeli taşınmazın tapu kayıtları kapsamında kaldığını ileri sürmüştür. Yerel Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacının sunduğu tapu kaydının kapsamında kaldığı kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, uygulama ve araştırma hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, Yerel Mahkemece, tarafların dayandıkları tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa dayanakları haritalarla birlikte getirtilmemiş, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan tapu kayıtlarının sınırları tek tek ve ayrıntılı şekilde sorulmamış, fen bilirkişilerinden tapu kayıtlarının sınırlarını haritasında göstermesi istenmemiş, taraflar arasındaki ortak sınır ve dava konusu taşınmaz üzerindeki ekonomik amaca uygun zilyetliğin başlangıç ve bitiş tarihleri ile sürdürülüş biçimi hususlarında keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı ve somut olgulara dayalı bilgi alınmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacının dayandığı Mayıs 1994 tarih ve ... sayılı tapu kaydı ile davalının dayandığı Haziran 1977 tarih ve ...-... sayılı iki adet tapu kaydının tesislerinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde ve varsa kroki ve haritaları mahalli Tapu Sicil Müdürlüğünden (eski yazı tapu kayıtları varsa Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından) getirtilmeli, aynı tapu kayıtları ile tedavüllerinin kadastro sırasında revizyon görüp görmedikleri mercilerinden sorularak varsa revizyon gördükleri taşınmazlara ait kesinleşme durumlarını gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örnekleri, kesinleşmiş iseler tapu kayıtları istenmeli, sunulan tapu kayıtlarında malik olarak gösterilen kişiler ile taraflar arasındaki ırsi ilişkiyi kanıtlayacak nitelikteki veraset ilamı veya nüfus kayıtları dosya içerisine konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, taşınmazı iyi bilen kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile ziraat ve fen bilirkişileri katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında öncelikle, fen bilirkişisi eliyle davacı ve davalının dayanakları tapu kayıtlarının varsa haritaları zemine uygulanarak tapu kayıtlarının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun .../A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kayıtlarının haritalarının uygulanamaması ya da bulunmaması durumunda ise, tarafların dayandıkları tapu kayıtları ihdaslarından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdikleri sınırlar fen bilirkişisine haritasında işaret ettirilmeli, tapu kayıt malikleri ile taraflar arasında ırsi ilişki olup olmadığı ilgililerin nüfus kayıtları ve veraset ilamları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanlarıyla denetlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava ve temyize konu taşınmazın tasarruf ve intikal durumuna, ekonomik amaca uygun zilyetliğin başlangıç ve bitiş tarihi ile sürdürülüş şekline, taşınmazlar arasındaki ortak sınırın neresi olduğuna, çekişmeli taşınmazın önceden hangi nitelikte olduğuna ve hangi tarihte kim tarafından tarım arazisi haline getirildiğine, kim tarafından, ne zamandan beridir ne suretle kullanıldığına ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişisine uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı kroki düzenlettirilmeli, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın mevcut niteliği, öncesinin hangi nitelikte olduğu, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve sürdürülüş şekli hususlarında ayrıntılı ve fotoğraflı keşfi denetlemeye elverişli rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, ....06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi