Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma - Suç işlemek amacı ile örgüt kurma - Suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1446 Esas 2015/4022 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2015/1446 E.  ,  2015/4022 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : a-Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma
b-Suç işlemek amacı ile örgüt kurma
c- Suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma
Hükümler : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar ..., hakkında mahkumiyet
b) Uyuşturucu madde ticareti yapma ve suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma suçlarından ... hakkında beraat
c) Sanıklar ..., ... ..., ... için suç işlemek amacı ile örgüt kurma suçundan beraat
d) Sanık Hilmi hakkında suç işlemek amacı ile örgüt kurma suçundan beraat

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A-Sanık ... hakkında suç işlemek amacı ile örgüt kurma suçundan verilen beraat hükmü ile sanıklar ..., ..., hakkında suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B- Sanık Kadir hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
C- Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkümiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanıklar hakkında hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin; 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01/01/2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04/04/2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca, Türk Lirası olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-5237 sayılı TCK"nın 5 ve 53. madddeleri ile 5252 sayılı Kanun"un geçici 1. maddesi hükmü gereğince sanıklar hakkında 2918 sayılı Kanun"un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Hilmi ile diğer sanıklar müdafilerinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
1-Sonuç adli para cezasının ve yargılama giderinin TL olarak değiştirilmesi,
2-Sanıklar ..., .... ve .... sürücü belgesinin geri alınması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkümiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanıkta herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemediği, 02/09/2006 tarihli olay ve yakalama tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre sanığın savunmasının aksine diğer sanıklarda ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisinin olduğunun saptanamadığı, içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek telefon konuşmaları dışında sanığın atılı suçu işlediğine veya haklarında mahkumiyet kararları verilen diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin; kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından; sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
13/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.