Silahlı terör örgütüne üye olma - Devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama - Mala zarar verme - Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1464 Esas 2017/4570 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1464
Karar No: 2017/4570
Karar Tarihi: 21.06.2017

Silahlı terör örgütüne üye olma - Devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama - Mala zarar verme - Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1464 Esas 2017/4570 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama, mala zarar vermek ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Bunun yerine, 5395 sayılı Kanunun 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbiri uygulanmasına hükmedilmiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuk için atanan zorunlu müdafii hazır bulunmaksızın hüküm verilmesi, savunma hakkının kısıtlanması ve Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor alınmaması nedeniyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 31/2 maddesi: Ceza verilmesine yer olmadığı haller
- 5395 sayılı Kanunun 5/1-a maddesi: Danışmanlık tedbiri uygulanması
16. Ceza Dairesi         2017/1464 E.  ,  2017/4570 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama, Mala zarar verme, Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma
    Hüküm : TCK"nın 31/2 maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, 5395 sayılı Kanunun 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbiri uygulanmasına

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Hükmün açıklandığı 16.04.2014 tarihli duruşmada on sekiz yaşını doldurmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğa CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca atanan zorunlu müdafii hazır bulunmaksızın hüküm verilmesi nedeniyle aynı Kanunun 150/2. ve 188/1. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
    2-Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişip gelişmediği hususunda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, CMUK 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 21.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.