17. Hukuk Dairesi 2016/12195 E. , 2017/795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlulardan ...’nun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 6.11.2015 tarihinde davalı ...’ye; davalı borçlu ...’nun adına kayıtlı yedi taşınmazdan birini 9.11.2015 tarihinde kayınbiraderi davalı ...’e, birini 24.11.2015 tarihinde davalı ...’a, iki taşınmazı 5.11.2015 tarihinde davalı ...’e, iki taşınmazı 6.11.2015 tarihinde davalı ...’a, bir taşınmazının da 3.11.2015 tarihinde davalı ...’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlular ... ve ... vekili, ikametgah yeri itibarıyla ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazların rayiç bedelle satıldığını iptal koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, dava konusu iki taşınmazı borçtan önce iyiniyetle 150.000 TL bedelle aldıklarını aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili ikametgah yeri itibarıyla ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu,aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazı 300.000 TL bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili ikametgah yeri itibarıyla Kula Mahkemelerinin yetkili olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazın 1994 yılından beri müvekkiline ait olduğunu, kredi teminatı için davalı ...’e devredildiğini, kredi borcu ödenince geri aldıkların belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, taşınmazın borca mahsuben davalı ...’a devredildiği, borç ödenince geri aldıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili,aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazı borçtan önce 85.000 TL bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... savunma yapmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davalılardan ... hariç diğer tüm davalıların yerleşim yerinin ... olduğu, iptali istenen tasarrufa konu taşınmazların da Kula ilçesi sınırları içinde kaldığı, davalıların büyük kısmının süresinde usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, usul ekonomisi bakımından tüm davalılar bakımından davaya bakmakla Mahkemenin yetkili olmadığı, ... Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle davalıların usulüne uygun olan yetki itirazlarının kabulüne davanın yetki yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle reddine davaya bakmakla ... Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğuna, dosyanın karar kesinleştiğinden ve talep halinde yetkili ve görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin bir isabetsizlik bulunmamasına, somut olayda yetki itirazında bulunan davalılar yönünden HMK’nun 17.maddesinin uygulanma imkanı bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalılar ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
2-İptal davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK"nun 6. maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Aynı Yasanın 7/1 maddesi gereğince de davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. İptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa HMK"nun 12 maddesinin uygulanma imkanı yoktur.
İİK"nun 282 maddesi gereğince davalı borçlu ile doğrudan işlem yapan 3. kişiler arasında zorunlu dava
arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesi yasa gereğidir. HMK’nun 60.maddesi gereğince yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazının hukuki sonuç doğurabilmesi için diğer davalının usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olması gereklidir.
Öte yandan HMK"nun 19/2 maddesine göre bu yetki kesin yetki kuralı olmadığından taraflarca süresi içerisinde usulüne uygun olarak itiraz halinde mahkemece dikkate alınması gerekir.
Somut olayda davalı borçlular ... ve ... vekili tarafından süresi içinde yetki itirazında bulunulmuş ise de anılan borçlulardan davalı ...’un, lehine tasarrufta bulunduğu davalı 3. kişiler ..., ... ve ... vekilinin duruşmaya katıldığı ve yetki itirazının bulunmadığı, kaldı ki davalılardan ...’in yerleşim yerinin İzmir olduğu dolayısıyla davanın adı geçen davalılar yönünden Mahkemenin yetkili olması nedeniyle davalı borçluların yetki itirazının reddi ile adı geçen davalılar yönünden davanın esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenler davalılar ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün adı geçen davalılar yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ..., ..."a geri verilmesine 31/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.