3. Hukuk Dairesi 2020/9685 E. , 2021/9449 K.
"İçtihat Metni" DİYARBAKIR 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen maddi ve manevi tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacının istinaf başvurusunun esastan reddi ile davalı ... Tekin"in istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; Veysi ve Nurcan, müşterek çocukları ..."in hamilelik ve doğumu sürecinde davalı hastanede görev yapan davalı doktordan sağlık hizmeti aldıklarını, müşterek çocuğun davalı tarafın ayıplı ve özensiz hizmeti nedeniyle Down Sendromu ile dünyaya geldiğini, hamilelik döneminde sürekli kontroller yapılmasına rağmen davacı anne ve babanın bu hususta uyarılmadığını, davacıların maddi ve manevi zararının söz konusu olduğunu iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, küçük ... için 10.000 TL bakım gideri, 10.000 TL sürekli iş görmezlik gideri ve 10.000 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 30.000,00 TL maddi tazminatın; anne Nurcan ve baba Veysi için 200.000’er TL manevi tazminatın; kardeş Harun için ise 100.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalılar; kendilerine izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığını, sorumlu tutulamayacaklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
İlk derece mahkemesince; Adli Tıp Kurumu ile alanında uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporlar doğrultusunda, davalı doktorun davacı ..."ın gebeliği sürecinde bir ihmalinin olmadığı, takip ve uygulamalarda herhangi bir hata ve kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; alanında uzman bilirkişilerden alınan adli tıp raporu ile bu raporu teyit eden üniversite hocalarından alınan bilirkişi heyeti raporunun taraf ve yargı denetimine elverişli olduğu, mahkemece delillerin takdirinde hata yapılmadığı, manevi tazminat ile maddi tazminat davaları birlikte açıldığında manevi tazminat bakımından ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ve davalı lehine hükmedilmesine rağmen vekalet ücretinin "davalılardan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun reddine davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 5. bendi kaldırılarak yerine 5.bent olarak "Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat açısından 3.600,00-TL, manevi tazminat açısından da 1.090,00-TL vekalet ücretlerinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine" hükmünün eklenmesi suretiyle kararın düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1)Bölge adliye mahkemelerinin duruşma yapmadan esas hakkında vereceği kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b bendinde düzenlenmiştir. HMK"nın 353/1-b-2 hükmü uyarınca; bölge adliye mahkemesi, yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmesi halinde düzelterek esas hakkında yeniden karar verecektir. Yine aynı kanunun bölge adliye mahkemesi kararının içeriğini düzenleyen 359. maddesinin ikinci fıkrasına göre; bölge adliye mahkemesi hükmünün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Dolayısıyla, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edilmesi durumunda, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında eldeki davaya bakıldığında; bölge adliye mahkemesince davalının bir kısım istinaf talepleri kabul edilmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yukarıda anılan hükümler doğrultusunda esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının düzeltilmesine karar verilmiştir.
O halde bölge adliye mahkemesince; taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça gösterilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken, vekalet ücreti yönünden ilk derece mahkemesi kararının bir bendi değiştirilmek suretiyle ilk derece mahkeme kararının diğer kısımlarına aynen geçerlilik tanınarak ve infazda tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2)Bozma nedenine göre, davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 04/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.