6. Hukuk Dairesi 2015/8970 E. , 2015/10797 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2014
NUMARASI : 2014/126-2014/295
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı-k.davalı vekili Av. G.. H.. ile davalı-k.davacı vekili Av. G.. A.. S.. geldi. Hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Asıl dava; kiracı tarafından açılan aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, karşı dava ise; erken tahliye nedeniyle uğranılan kira kaybı, kiralanana kiracının istemi üzerine yapılan masraf alacağı ile eski hale getirme bedelinin tazmini istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, Davalı tarafından müvekkili aleyhine kira alacağının tahsili için ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile yapılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama sırasında ise davasını ıslah ederek icra dosyasına ödenen bedelin geri ödenmesini istemiştir. Davalı ise davalının iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddi ile karşı dava olarak kiracının özel zevki için bahçeye yaptığı tadilat bedeli ile erken tahliye nedeniyle boş kaldığı süreye ilişkin kira alacağı ve taşınmazda yapılan değişikliklerin eski hale getirme bedeli olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL nin tahsilini istemiştir. Mahkemece asıl dava yönünden davanın kabulüne,karşı dava yönünden mecurun eski hale getirilmesi için yapılan masrafların tahsili talebine ilişkin kısım yönünden davanın reddine,haksız fesih nedeniyle talep edilen kira alacağı yönüden asıl davada hüküm tesis edilmekle yeniden hüküm tesisine yer olmadığına dair verilen ilk hüküm Dairemizin .... sayılı ilamı ile, asıl dava ve karşılık davada talepler ayrı ayrı olup mahsup talepleri bulunmamaktadır.Bu nedenle mahkemece asıl dava yönünden ve karşılık davadaki taleplere ilişkin ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere delilerin mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı kiraya verenin asıl davadaki kira alacağına ilişkin temyiz itirazına gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan dava dışı G.. ve davacı S.. ile davalı arasında akdedilen 01/10/2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira bedelinin yıllık 24.000 € olarak peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı kiraya veren 06/10/2009 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile yıllık kira bedelinin tahsilini istemiştir. Kiralanan 09/11/2009 tarihinde anahtarı teslim edilerek tahliye edilmiştir. Davacı kiracı, tahliye tarihinden sonra bilirkişi tarafından tespit edilen kiralananın aynı şartlarda yeniden kiraya verilebileceği makul süre kadar kira bedelinden sorumludur. Nitekim mahkemenin de kabulü bu doğrultudadır. Ne var ki kira sözleşmesini davacı, dava dışı G.... ile birlikte kiracı sıfatıyla imzalamışlardır. İcra takibi de her iki kiracı aleyhine birlikte başlatılmıştır. Bu durumda davacı kiracının ancak kendi payına düşen kısım için sorumlu olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
3- Davacının asıl davada yapılan mahsup ve faize ilişkin temyiz itirazına gelince; Asıl davanın konusu, kiracı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, karşı davada ise erken tahliye nedeniyle mahrum kalınan kira bedelinin tahsiline ilişkindir. Asıl davada mahkemece davacı kiracının aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesinden sonra iki aylık makul süre kira bedeli yönünden sorumlu olduğuna karar verilmiştir. Karşı davadaki uyuşmazlık da kiralananın aynı şartlarda yeniden kiraya verilebileceği makul süreye ilişkin olduğundan asıl davada makul süreye ilişkin alacak kısmı yukarıda açıklanan bozma ilamı doğrultusunda mahsup edilmeden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı aleyhine mükerrer tahsilata sebebiyet verecek şekilde iki aylık kira kira bedelinin mahsup edilerek karar verilmesi doğru olmadığı gibi diğer yandan davacı ıslah dilekçesi ile alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğine göre ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek karar verilmiş olması da doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının ve davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 Sayılı HMK"ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.100.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, keza Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.100.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, , istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 08/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.