
Esas No: 2014/17329
Karar No: 2015/473
Karar Tarihi: 21.01.2015
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2014/17329 Esas 2015/473 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ulus Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/03/2012
NUMARASI : 2010/42-2012/92
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davalılardan M.. A.., K.. Ü.., H.. G.., Ayşe , H.. Ü.. vekilinin 28.05.2010 tarihli celsede aynen tekrar ettiğini belirttiği cevap dilekçesinde "dava konusu yerin yeterli yağış alan, verimli bir tarım arazisi olduğu bu husus dikkate alınarak değer biçilmesi gerektiği" hususunu açıkladığı ve 17.10.2010 tarihli celsedeki beyanındada belirlenen kamulaştırma bedeli üzerinden depo kararı verilmesini talep ettiği, yine; davalı M.. M.."ın da aynı celselerdeki “açılan davaya bir diyeceğim yoktur. Belirlenen kamulaştırma bedeline itirazım yoktur.” ve “belirlenen bedel depo edilsin.” şeklinde beyanda bulunduğu dikkate alındığında adı geçen davalılar bakımından taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde; tespit edilen bedel bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Temyiz eden değir davalılar yönünden ise;
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, getirtilen emsal satışının vergi ve harçtan kaçınmak için düşük gösterildiği açıklandıktan sonra, sonuçta piyasa rayicinden söz edilerek soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak davalılardan E.. M.., Emine Soltürk, E.. M.. yönünden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, belirlenen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.