23. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/968 Karar No: 2020/4167
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/968 Esas 2020/4167 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen sıra cetveline itiraz davasında, borçluya ait taşınmazın satıldığı ve düzenlenen sıra cetvelinde davalı dosyasına 1. sırada yer verildiği ancak davalı ile borçlu arasında alacak-borç ilişkisinin bulunmadığı ileri sürülmüş ve sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkil dosyasına ödenmesi talebinde bulunulmuştur. Mahkeme, alacağın muvazaalı olmadığını ispat yükünün davalıya düştüğü, davalının takibe dayanak yaptığı bononun tanzim tarihinin davacı takibine dayanak bonodan daha sonraki bir tarih olduğu, davalının alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun birbirini doğrulayan yazılı delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Karara karşı yapılan istinaf başvurusu sonrasında Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, davalının takibinin dayanağı kambiyo senedi vasfında olan bono olduğunu, bononun her zaman düzenlenmesi mümkün olan belgelerden olduğunu ve ispat yükünün alacağını muvazaalı olmadığını iddia eden davalıya düştüğünü belirterek istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir. Tüm temyiz sebeplerinin reddedildiği ve hükmün onandığı kararda, kanun maddeleri detaylı bir şekilde belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi 2018/968 E. , 2020/4167 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde davalı dosyasına 1. sırada yer verildiğini, davalı ile borçlu arasında alacak-borç ilişkisi bulunmadığını, davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkili dosyasına ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dosyada başkaca borçluların da bulunduğunu, borçlular aleyhine haciz işlemleri yapıldığını, icra kefili olan borçlunun eşi aleyhine taahhüdü ihlalden ceza çıkarıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; alacağın muvazaalı olmadığını ispat yükünün davalı tarafa düştüğü, davalının takibe dayanak yaptığı bononun tanzim tarihinin davacı takibine dayanak bonodan daha sonraki bir tarih olduğu, davalının alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun birbirini doğrulayan yazılı delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, davalı takibinin dayanağı kambiyo senedi vasfında olan bono olduğu, bono her zaman düzenlenmesi mümkün olan belgelerden olup davada ispat yükü alacağını muvazaalı olmadığını iddia eden davalıya düştüğü, davalı alacağının muvazaalı olmadığını ispatlayan delil sunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı ... vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.