Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/18724 Esas 2015/16221 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18724
Karar No: 2015/16221
Karar Tarihi: 03.12.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/18724 Esas 2015/16221 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı taraf, davalı şirketler arasında kefaletiyle protokol, akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesi, ek protokolleri ile kira sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirketin sözleşmeyi ihlali nedeniyle feshedildiğini ve peşin ödenen kira bedelinden geriye kalan bölümün iadesi ile cezai şart, mahrum kalınan kar ve demirbaş bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmeli olduğunu talep etmiştir. Davalılar ise müvekkillerinin sözleşmenin feshinde kusurları olmadığını ve dava açılmasında hukuki yarar olmadığını savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucunda mahkeme, davacının sözleşmeleri haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle kira bedelinden kaynaklanan tutarı ve diğer tazminatları davalılardan tahsiline karar vermiş, ancak faiz başlangıcı konusunda hüküm verirken yanılmıştır. Bu nedenle, davacı yararına karar bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2014/18724 E.  ,  2015/16221 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... (Arıcı) gelmiş, diğer davalılar tarafından kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, taraf şirketler arasında diğer davalının kefaletiyle protokol, akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesi, ek protokolleri ile kira sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirketin sözleşmeyi ihlali nedeniyle davacı tarafından haklı olarak feshedildiğini belirterek, peşin ödenen kira bedelinden geriye kalan bölümün iadesi ile cezai şart, mahrum kalınan kar ve demirbaş bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, müvekkillerinin sözleşmenin feshinde kusurları olmadığını, kira bedeli dışında tazminat borçları bulunmadığını, bunun da dava öncesinde davalıların kabulünde olduğundan dava açılmasında hukuki yarar olmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre davacının sözleşmeleri haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle kira bedelinden kaynaklanan 417.656.00 USD ve KDV’sinin 12.05.2007 olan temerrüt tarihinden işleyecek aylık %1.5 gecikme faizi ile, eksik alınan ürün nedeniyle 500.000,00 TL kar kaybının dava tarihinden işleyecek avans faizi ile, protokolün 14. maddesi gereğince 200.000,00 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile, demirbaş bedelleri yönünden 29.277,55 USD’nin 12.05.2007 olan temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ...’ın tüm bu talepler yönünden sorumluluğunun 100.000,00 USD ile sınırlı tutulmasına, davacının eksik alınan ürün nedeniyle kar kaybına ve protokolün (14) maddesi kapsamında cezai şart alacağı yönünden fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, protokolün (14.) ve sözleşmenin (1. 3.) maddesinden kaynaklanan ve yerinde görülmeyen cezai şart ve fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Davaya konu davacı yanın istemlerinden olan bakiye kira bedelinin iadesi yönünden son ödeme tarihinden itibaren faiz hesabı yapılacağı görüşünü belirten ilk bilirkişi raporu ve bu rapordaki görüşlerinin değişmediğini bildiren ek rapora karşı davalılar vekili 15.02.2011 günlü duruşmada bir diyeceğinin bulunmadığını beyan etmiş olmakla son ödeme tarihinden itibaren faiz yürütüleceği konusunda davacı lehine usuli müktesep hak oluşmuştur. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin faizin başlangıcı yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin bütün, davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) bentte gösterilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.