13. Ceza Dairesi 2015/10175 E. , 2017/792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlal etme, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ..."ün temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanıklar ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, sanık ... hakkında ise suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarında zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve sanıklar ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak
1-Sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, 21.01.2013 -25.01.2013 tarihleri arasındaki değişik zamanlarda şikayetçiye karşı aynı hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını iştirak halinde birden fazla işlemiş olduklarının anlaşılması karşısında haklarında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanıkların 22.01.2013 gecesi de şikayetçiye ait ikamette bulundukları dikkate alınarak haklarında koşulları oluştuğu halde TCK"nın 143. ve 116/4. maddelerinin uygulanmayarak eksik cezaya hükmedilmesi,
3-Sanıkların soruşturma aşamasında kolluk görevlilerince yakalanması üzerine yer göstermek suretiyle şikayetçiye ait çalınan bir kısım eşyaların iadesini sağlamış olduklarının anlaşılması karşısında, şikayetçinin kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermeyeceği sorularak TCK"nın 168/1-4 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
4-Sanık ... hakkında TCK"nın 61. maddesine aykırı olarak TCK"nın 62. maddesinin TCK"nın 119/1-c. maddesinden önce uygulanması,
5-Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken sanık ... hakkında hırsızlık suçu bakımından alt sınırdan hüküm kurulması,
6-Sanık ..."in ile sanık ..."ı tanıştırıp, sanık ..."i şikayetçiye ait ikamete gitmesini sağlayan ve ayrıca ikametinde de suça konu eşyalar ele geçen sanık ... eylemlerinin hırsızlık suçunu oluşturduğu halde, hatalı vasıflandırma ile yazılı şekilde suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
7-Kabule göre de; TCK"nın 165. maddesi uyarınca hüküm kurulurken hapis cezası ile birlikte adli para cezası da verilmesi gerektiği halde sadece hapis cezası ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile sanıklar ... ve ..."ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesinin gözetilmesine 06.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.