15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/8983 Karar No: 2019/11687 Karar Tarihi: 3.11.02019
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8983 Esas 2019/11687 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/8983 E. , 2019/11687 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümleri katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılan ... ile sanık ..."ın bir süre gayri resmi olarak araba galerisi üzerine iş yeri işlettikleri, bu işte kullanmak için sanık ..."ın TC Ziraat Bankasından 20.00 TL ihtiyaç kredisi çektiği ve katılan ..."ün bu krediye kefil olduğu; zaman içinde sanık ile katılan arasında anlaşmazlıklar çıktığı, sanık ..."ın gerçekte ... adlı kişiye aslında borcu olmadığı halde 15.00 TL"lik senet ile kendisini borçlandığı, ... tarafından yapılan icra takibi ile sanık ..."ın maaşına haciz koydurulduğu, bunun üzerine ilgili bankanın kefil sıfatıyla katılan ... hakkında icra takibi başlattığı, sanıkların bu şekilde katılan ... hakkında icra takibi başlattığı, sanıkların bu şekilde katılan ..."e yönelik dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, "Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu eksilten borçluların cezası" başlığı ile İcra ve İflas Kanunu"nun 331. maddesinde düzenlenen suçun, alacaklının şikayetine bağlı suçlardan olduğu ve yasal sürede bu konuda ilgili banka tarafından bir şikayetin de yapılmadığı anlaşılarak yapılan incelemede; 1-Ziraat Bankası vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, Sanığa atılı nitelikli dolandırıcılık suçundan doğrudan zarar görmeyen bankanın davaya katılma ve hükmü temyiz hakkının bulunmadığı, usulsüz olarak verilen ve hukuken geçerli olmayan katılma kararının hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği anlaşılmakla, şikayetçi vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, Kredi sözleşmesinin kefili olan katılan ..."ün, kredinin asıl borçlusu olan ..."ın borcunun hiçbir hileli davranış içine girmeden ödememesi halinde dahi kefil olarak kredi borcundan sorumlu bulunması ve önceden doğmuş borç için borcun ödenmesinin engellenmesi amacıyla yapılmış hileli davranışların dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağı, kaldı ki sanıklardan ..."ın diğer sanık ..."a gerçekte böyle bir borcu bulunmadığının da kesin olarak saptanamadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekillerinin atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraat hükümlerinin ONANMASINA, 13/11/02019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.