11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2276 Karar No: 2016/8938 Karar Tarihi: 29.12.2016
Halkın kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2276 Esas 2016/8938 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek suçundan mahkum edilirken, özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü Yargıtay tarafından bozuldu. Sanığın suçunun işlenme yöntemi, olay tarihi ve temel şekli itibarıyla gerektirdiği ceza, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldı ve hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Mahkeme kararı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozuldu. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 204/1, 53/1c; 6352 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/2276 E. , 2016/8938 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Halkın kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin sanık, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yeteneği bulunmadığı cihetle,aslı ele geçirilemeyen suça konu Kaymakam ... adına düzenlenen belgelerin onaysız fotokopiden ibaret olması nedeniyle aldatma kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla, yüklenen sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, 2- Kabule göre ise; a- Suça konu, ...Kaymakamlık makamı adına yazılan ve Kaymakam ... tarafından imzalı olarak hazırlanan sahte belgelerin resmi belge niteliğinde olması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, vasıfta hataya düşülerek özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, b- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, B) Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçundan kurulan hükme yönelik sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığa yüklenen suçun; işlenme yöntemi, olay tarihi ve temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının “b” bendinde yer alan “kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir” şeklindeki düzenleme karşısında sanığın hukuki durumunun tekrar değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş; sanık, sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, belgede sahtecilik suçu yönünden hükmün bu sebeplerle, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçu yönünden ise sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.