17. Hukuk Dairesi 2014/23791 E. , 2017/745 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin murisi ..."in ... plaka sayılı aracın satış bedeli için ödediği 40.000 TL"nin iadesi için davalılardan ... hakkında icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/549 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, davanın kabul edilerek icra inkar tazminatına da karar verildiğini, davalı borçlu ..."in ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 2054 ada 4 parsel C Blok 7 ve 10 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlardaki hisselerini diğer davalı kardeşi ...a devrettiğini, bu işlemin mal kaçırmaya yönelik, kötüniyetli ve muvazaalı olduğunu belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalılar ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazı ile birlikte davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK"nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemlerin iptali isteğine ilişkindir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. İptal davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK"nun 6. maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Aynı Yasanın 7/1 maddesi gereğince de davalı birden fazla ise dava bunlardan
birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. İptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa HMK"nun 12. maddesinin uygulanma imkanı yoktur.
Öte yandan HMK"nun 19/2 maddesine göre bu yetki kesin yetki kuralı olmadığından taraflarca süresi içerisinde usulüne uygun olarak itiraz halinde mahkemece dikkate alınır. Yine aynı madde de yetki itirazının cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerektiği belirtilmiştir. Yetki itirazı ilk itirazlardan olup (HMK.md.116/1-a) davalıların, yetki itirazlarını dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık cevap süresi içerisinde ileri sürmeleri gerekir. (HMK.md.117,317-319).
Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi olup yetki itirazının en geç dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık cevap süresi içerisinde yapılması gerekir. Somut olayda, davalı borçlu vekili ve davalı 3.kişi cevap dilekçelerinde (dava dilekçesinin her iki davalıya tebliğ tarihi; 05.02.2014, her iki davalının cevap-itiraz dilekçesi tarihi 20.02.2014) davanın, taşınmazın aynına ilişkin olduğu, taşınmazın ... ... ilçesinde bulunduğu, ayrıca davalıların adreslerinin de ..."da bulunduğundan davaya ... Mahkemesinde bakılması gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuşlardır. Bu durumda yetki itirazı iki haftalık cevap süresinden sonra yapıldığından (itiraz için son günün 19.02.2014 tarihi olduğu gözetilerek), mahkemece dikkate alınmaması, yetki itirazlarının reddi ile işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.