4. Hukuk Dairesi 2013/18679 E. , 2014/14002 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2012/463-2013/341
Davacı R.. E.. vekili Avukat M.C. tarafından, davalılar A.. A.. vdl aleyhine 15/08/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, Aydınlık Gazetesi"nde davalı Sebahattin Önkibar tarafından yazılan 17/06/2012 tarihli "Dün Britanyalı Lawrence, bugün Potamyalı Lawrens", 18/07/2012 tarihli "Tayyip"in Musa"sı kim olacak ?" ve 09/08/2012 tarihli "Müslüman kanıyla abdest alan zangoçlar" başlıklı köşe yazılarıyla müvekkiline yönelik son derece çirkin ve ağır ithamlarda bulunduğunu, bu açıklamaların müvekkillerinin şahsiyet haklarına saldırı niteliğinde olduğunu ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar vekili ise, dava konusu yazının basın özgürlüğü sınırları içinde kaleme alındığını, ifadelerin eleştiri sınırını aşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davaya konu 17/06/2012 ve 18/07/2012 tarihli yazıların ağır eleştiri niteliğinde bulunduğu kabul edilerek bu yazılar nedeniyle istenen manevi tazminat isteminin reddine, dava konusu 09/08/2012 tarihli "Müslüman kanıyla abdest alan zangoç" sözünde; kamu yararının bulunmadığı, eleştiri sınırlarının aşılarak davacıyı toplum önünde küçük düşürmek için kaleme alındığı gerekçesiyle manevi tazminat istemi kısmen kabul edilmiştir.
Davacı, dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olup siyasetçidir. Siyasetçilere ve uyguladıkları politikalara yönelik eleştirilerin izin verilen sınırlarının özel kişilere nazaran daha geniş olduğu tüm hukuk sistemlerinde yerleşmiş bir ilkedir. Bu ilkenin gerekçesi, siyasetçilerin, özel kişilerden farklı olarak diğer siyasetçilerin, gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açık olan, kamuoyuna mal olmuş kişiler haline gelmeyi bilerek tercih etmeleridir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin istikrar kazanmış uygulamalarında da siyasetle uğraşan kişilerin kendilerine yönelik sert, ağır, hatta incitici eleştirilere dahi katlanması gerektiği vurgulanmıştır. Bu kapsamda dava konusu 09/08/2012 tarihli köşe yazısındaki beyanların eleştiri sınırları içinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek 09/08/2012 tarihli köşe yazısı nedeniyle istemin tümden reddi gerekirken, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalıların öteki temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/10/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.27/10/2014