2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13390 Karar No: 2016/4162
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/13390 Esas 2016/4162 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/13390 E. , 2016/4162 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosya içerisinde bulunan davalı ... vekili Av. ... ..."na ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletnamede bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m. 74). O halde, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi gereğince boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için ... vekiline süre verilmesi, bu süre içinde vekaletname verilmez ve asıl yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmez ise, gerekçeli kararın davalı tarafa tebliği sağlanıp, yasal temyiz süresi beklenildikten sonra gönderilmesi, 2-Mahkemenin gerekçeli kararının ve davalı kadının temyiz dilekçesinin davacı erkeğe tebliğine ilişkin mazbatada, tebligatın Tebligat Kanununun 21. maddesi gereğince, evde kimse bulunmadığından mahalle muhtarına yapıldığı görülmektedir. Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi, muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalanması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur (Y.H.G.K’nun 29.12.1993 tarihli 1993/18-778-876 sayılı kararı). Dosyamızdaki mazbatada komşunun imzası veya kaçınmış ise imzadan kaçındığına ilişkin beyanın yazılmamış olduğu görülmüştür. Bu haliyle davacıya temyiz dilekçesinin ve gerekçeli kararın tebliği geçersizdir. Davacı erkeğe, gerekçeli kararın ve davalı kadının temyiz dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliği sağlanıp, yasal temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 03.03.2016 (Prş.)