Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/12791
Karar No: 2018/8413
Karar Tarihi: 19.09.2018

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/12791 Esas 2018/8413 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/12791 E.  ,  2018/8413 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hükümler : TCK"nın 89/1, 22/3, 62, 52, 52/4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyetine ve temyiz isteminin reddine dair ek karar

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ile temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi gereği düşünüldü;
    Sanık adına gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebliğ evraklarında bulunan açıklamalardan; adresegidildiği, kapalı olması nedeniyle sorulduğu, isim ve imzası bulunmayan komşusunun sanığın işte olduğuna dair beyanda bulunması üzerine tebligatın mahalle muhtarına teslim edilerek 2 Nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı, durumun isim ve imzadan imtina eden komşuya haber verildiği anlaşılmakta olup Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde;
    “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir.İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır.
    Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 gün, 2004/12-765 esas, 2004/730 karar sayılı ilamında; beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat bulamadığı hususunun belgelenmediği, yapılan işlemin tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kaldığı belirtilmiştir.
    Somut olayda; tebligat mazbatasında, muhatabın dışarıda olduğu bilgisini veren komşunun ismi belirtilmediği anlaşıldığından anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca 16.06.2016 tarihinde yapılan tebligatın usülsüz olduğu, sanığın 11.07.2016 tarihinde öğrendiği hükme yönelik temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldığından yasal başvuru süresi içinde temyiz isteminde bulunulmadığı gerekçesiyle verilen 23.09.2016 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın kanuna aykırı olduğu kabul edilip, temyiz isteminin reddine dair ek karar kaldırılarak yapılan incelemede:
    CMK"nın 231/6. maddesinin (c) bendi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul edip etmediği sanıktan sorulmadan "sanığa verilen cezaların sanığın kişiliği, kusur yoğunluğu ve yargılama sürcinde gösterdiği davranışlar, olayın oluş şekli ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında tekrar suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaat hasıl eylemediğinden" gerekçesiyle CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; sanığın olay nedeni ile katılanın uğradığı maddi zararı giderdiğine ilişkin dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi ve belge bulunmaması karşısında, CMK"nın 231/5. madde hükmünün uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın cezada indirim yapılmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ve kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlendiği; sanık hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken, yargılamaya konu kazayı idaresindeki motosiklet ile yaptığı gözetilerek yalnız "A2" sınıfı sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının beşinci paragrafında yer alan "takdiren" ibaresinden sonra gelmek üzere “154066 sicil sayılı A2 sınıfı sürücü belgesinin” ibaresinin yazılması ile sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi