Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1474
Karar No: 2017/4500
Karar Tarihi: 15.06.2017

Türk milletini - Türkiye Cumhuriyeti Devletini - Devletin kurum ve organlarını aşağılama - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1474 Esas 2017/4500 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılayıcı sözler kullandığı bir davada Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın ifade özgürlüğü kapsamında bulunmayan ve hakaret niteliği taşıyan sözler sarf ettiğini belirterek mahkumiyet yerine beraat kararı vermiştir. Ancak, mahkemenin verdiği bu kararın yasal dayanağı olan kanun maddeleri şöyledir: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10/1. maddesi, T.C. Anayasasının 25 ve 26. maddeleri, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 10/2. maddesi. Bu kanun maddeleri, ifade özgürlüğüne sınırlamalar getirilmesinin gerekebileceğini belirtmektedir ve sınırlandırma için yasal düzenleme, meşru bir amaç ve orantılılık ilkelerinin gözetilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
16. Ceza Dairesi         2017/1474 E.  ,  2017/4500 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama
    Hüküm : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Avrupa İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 19. maddesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10/1. maddesinde, T.C. Anayasasının 25 ve 26. maddelerinde ifade özgürlüğüne yer verilmiş olup, birbirlerine benzer şekilde; “Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve Ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve verme özgürlüğünü de içerir.” biçiminde ifade edilmiştir.
    Ancak; ifade hürriyetinin sonsuz ve sınırsız olmadığı kısıtlıda olsa sınırlandırılmasının gerekeceği uluslararası ve ulusal alanda normlara konu edilmiştir.
    Bu cümleden olarak uluslararası alanda İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 10/2. maddesinde; “kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, gerekli tedbirler niteliğinde olarak ... başkalarının şöhret ve haklarının korunması ... için yasayla öngörülen bazı merasime, koşullara sınırlamalar veya yaptırımlara bağlanabilir.” Anayasanın 26/2. maddesinde "Bu hürriyetlerin kullanılması ... başkalarının şöhret veya haklarının ... korunması amaçlarıyla sınırlanabilir."
    T.C. Anayasası ve Uluslararası mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; hürriyetlerin demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak; Ulusal güvenlik, toprak bütünlüğü, Kamu güvenliği ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması gizli kalması gereken haberlerin yayılmasına engel olunması veya yargı gücünün otorite veya tarafsızlığının korunması için Kanunla öngörülen bazı biçim koşullarına, sınırlama ve yaptırımlara tabi tutulacağı anlaşılmaktadır. Ancak, ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemelerin dar yorumlanması gerektiği, sınırlandırma için önemli bir toplumsal ihtiyaç veya zorunluluğun bulunması, bu sınırlandırmanın meşru bir amacı gerçekleştirmek için yapılması, sınırlandırmada aşırıya gidilmemesi ve her halükarda gelişini zedelemeyecek ölçüde yapılması görüşü genel bir kabul görmüştür.
    Özet olarak sınırlama veya müdahale için; yasal bir düzenleme, sınırlamanın meşru bir amacı ve nedenlerinin bulunması, sınırlamanın meşru amaçla orantılı ve önlemin demokratik toplum bakımından zorunlu olması gerekmektedir.
    Demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden birini ve toplumun ilerlemesi ve bireyin özgüveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil eden ifade hürriyeti sadece kabul gören veya zararsız veya kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar içinde geçerlidir. Bunlar demokratik bir toplumun olmazsa olmaz tolerans ve hoşgörüsünün gerekleridir. (Tezcan, Erdem Sancaktar, Türkiyenin İnsan Hakları sorunu 2. baskı s. 462)
    Ne varki; iftira, küfür, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar, müstehcen içerikli söz, yazı, resim ve açıklamalar, savaş kışkırtıcılığı, hukuk düzeni cebir yoluyla değiştirmeye yönelen, nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve şiddet yaratmaya yönelik bulunan ifadeler ise düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmemekte, suç sayılmak suretiyle ceza yaptırımlarına bağlanmaktadır.
    Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın Türk vatandaşlığından çıkmak amacıyla dava açtığı, mahkemeye sunduğu dilekçesinde özetle “işkence suçlarından Türklerin sabıkalı olduklarını, Tanrının hiçbir ırkı, dini, cemaati Türklerle bir arada yaşamak mecburiyetinde bırakmamasını, Türklerin gittiği yere terör, uyuşturucu götürdüğünü, aklı olanın Türkleri kendi topraklarına sokmaması gerektiğini, Türklerde siyasi ahlakın olmadığını, 20 ülke dolaştığını Türk polisinde gördüğü çirkinliği, işkenceyi, zulmü, hakareti başka hiçbir yerde görmediğini, Türklerden tiksindiği, iğrendiği kadar başka bir milletten iğrenmediğini, Türklerle yaşamanın midesini bulandırdığını, Türklerde utanmanın olmadığını, başka bir yerde vatansızda yaşayabileceğini, Türklerin kölesi olmadığını, soykırım ve işkence suçundan dünyada böyle bir ülkenin daha olmadığını, Türk polisi kadar işkenceci başka birilerinin olmadığını, Türklerde adalet olmadığını ölünce Türklerle aynı mezarlığa gömülmek istemediğini ve Türklerden iğrendiğini..."" belirten ifadelerin yer aldığı, sanığın ifade özgürlüğü kapsamında bulunmayan ve eleştiri sınırları içerisinde değerlendirilmesi mümkün olmayan sözlerinin; nefret içeren, incitici, küçük düşürücü, aşağılayıcı mahiyette olması nedeniyle hakaret niteliği taşıdığı gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi