17. Hukuk Dairesi 2014/23230 E. , 2017/736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, müvekkilinin davalı borçlu ..."a 2011 yılı Ocak ayından Mayıs ayına kadar sebze-meyve sattığını, davalının borcunu ödemediğini, borcuna karşılık 2011/Ağustos ayında 3 adet senet düzenleyerek davacıya verdiğini, senetlerin vadesinde ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine ... 3.İcra Müdürlüğünü 2011/7263 esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, borçlunun tüm adreslerine hacze gidildiğini ancak adresini terketmesi nedeniyle haciz yapılamadığını, borçlu-davalının mal kaçırmak amacıyla, muvazaalı olarak ... İli ...t Köyü ... parsel ile ... köyü ..., ..., ..., ..., ... parselde bulunan hisselerini kardeşleri olan diğer davalılara devrettiğini belirterek, bu taşınmazlara ilişkin satış işleminin iptali ile eski hale iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, davalı ... tarafından yapılan devir işleminin gerçek bir satış olduğunu, mal kaçırmaya yönelik olmadığını, taşınmazda Derya"nın eşinin büyük yatırım yaptığını, anne ve amcasına ait olan hisselerin de satın alındığını, davalı-borçlu ..."in borçlarından haberdar olmadıklarını ve takibin devirden sonra yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı borçlu ..., borcun doğum tarihinin tasarruf tarihinden sonra olduğunu, piyasaya-maliyeye borcu bulunduğunu, bu durumun ailesi tarafından bilinmediğini, miras yolu ile intikal eden taşınmazları borçlarını ödemek için sattığını, aciz belgesi bulunmadığını, hisselerini toplulaştırma kararı gereği 3. kişilere satamadığını, davalıların diğer mirasçılardan da hisse aldıklarını, satışın gerçek satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre, borçlu davalının değişik adreslerine hacze gidildiği, adreslerde bulunamaması nedeniyle haciz işleminin yapılamadığını, davalı borçlu ile diğer davalı kardeşi ... arasındaki tasarrufun İİK 278. maddesine göre bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğunu belirterek, davanın kabulü ile, ... İli ... Köyü ... parsel ile ... Köyü ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlardaki davalı- borçlu ..."ın hissesinin davalı ... (...)"a ... Tapu Müdürlüğünün 08.04.2011 tarih, 7682 yevmiye nosu ile satışına ilişkin tasarrufun iptaline, davacıya satışa konu hisseler üzerinde ... 3.İcra Müdürlüğünün 2011/7263 E sayılı dosyası üzerinden alacağının tahsili amacıyla cebri icra yetkisi tanınmasına, karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
a-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
b-)Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
2-Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden ise;
İİY’nın 282. maddesinde bu tür davaların borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı öngörülmüştür. Dava konusu edilen taşınmaz hisseleri ile ilgili olarak davacı borçlu ... tarafından, davalı ..."e herhangi bir satış yapılmadığı, iş bu davada borçlu konumunda da olmadığı anlaşılmakla, ..."ün davada hasım olarak gösterilmesi olanağı yoktur. Husumet, davanın dinlenebilme koşullarında olup mahkemece re’sen nazara alınması gerekir. Hal böyle olunca ...’e yönelik davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekirken bu davalı hakkında herhangi bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
3- Tasarrufun iptali davalarında karar ilam harcı takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın res"en incelenmelidir.
Somut olayda tasarruf değerine göre karar ilam harcı alınması gerekirken tasarruf değerinden de daha düşük olan dava dilekçesindeki değer üzerinden eksik harç alınması da isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 1-b) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 3 nolu bentte belirtilen nedenle ise re"sen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 30/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.