Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine; ancak, Suç tarihinde 48 yaşında olan sanık hakkında hükmedilen 10 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama olanağı bulunmayan TCK"nın 50/3. maddesi atfına yer verilmesi ve hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. madde ve fıkrasına, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle de CMK"nın 232/6. madde ve fıkrasına aykırı hareket edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin 3.bendinin çıkarılarak yerine “Sanığın kişilik sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler ve hapis cezasının süresine göre sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK nun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, sanığa verilen adli para cezasının TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 300 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adli para cezasının sanığın ekonomik durumu dikkate alınarak 1 gün karşılığı 20 TL belirlenerek sonuç olarak 6,000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.