MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı vekili, müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı takip başlatıldığını, takibin dayanağı kambiyo senedinin müvekkili tarafından iradesi dışında kumar borcundan dolayı imzalandığını, kumar borcunun eksik borç olduğunu ve alacak hakkı doğurmayacağını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, senedin iptalini ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davalı adresine dava dilekçesi tebliğ edilemediğinden davacıya davalı adresini bildirmesi için HMK"nun 119/2 maddesi gereğince 1 haftalık kesin süre verildiği, muhtıranın davacı vekiline 10.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, kesin sürenin geçmesine rağmen davacı tarafça adres bildirilmediği gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacıya verilen kesin süre içinde davacı vekili tarafından davalıya ait bilinen adres ve kimlik bilgileri verilmiş olup, mahkemece davalının bu kimlik bilgileri ve tebligat yapılamayan adres bilgileri ile araştırma yapılarak adres tespiti gerekirken, davacı tarafından yerine getirilemeyecek bir hususta davacıya kesin mehil verilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, karar verildikten sonra davalı vekili tarafından davalının vekaletnamesi sunularak taraf teşkili sağlanmış olması nedeniyle, mahkemece yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.