7. Ceza Dairesi 2018/8008 E. , 2018/8913 K.
"İçtihat Metni"
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa muhalefet suçundan sanık ..."in, anılan Kanunun 3/5, 3/10, 3/10-son, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ERZURUM 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/04/2016 tarihli ve 2016/69 esas, 2016/722 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 25/07/2018 günlü kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/08/2018 gün ve KYB. 2018/67637 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 3/5. maddesinde yer alan "Birinci ila dördüncü fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesine iştirak etmeksizin, bunların konusunu oluşturan eşyayı, bu özelliğini bilerek ve ticarî amaçla satın alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır." şeklinde, 3/10. maddesinde "Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar artırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz." biçiminde, 3/18. maddesinde "Ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ya da taklit veya yanıltıcı bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri taşıyan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri;a) Ticari amaçla üreten, bulunduran veya nakleden, b) Satışa arz eden veya satan, c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan, kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, tütün mamullerinin etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmolunur." şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 08/05/2018 tarihli ve 2016/3505 esas, 2018/4956 karar sayılı ilâmında yer alan "...yapılan aramada 2 adet spor çanta içerisinde sanıklara ait 950 paket bandrolsüz ve kaçak sigara ele geçirildiği olayda; ele geçen sigaranın miktar itibariyle ticari mahiyette olduğu, eylemin 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında bulunduğu anlaşılmakla..." şeklindeki açıklama dikkate alındığında, somut olayda, Erzurum Otogarında yapılan kontroller sonucunda şüphelinin valizinde bulunan 1500 adet kaçak sigaranın ele geçirildiği ve "5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu 3/18.
maddesine muhalefetten" kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, sanığın 5607 sayılı Kanun"un 3/5, 3/10 ve 3/10-son maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın 02.12.2015 tarihinde 150 karton sigara ile yakalandığı ve suç tarihinde 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/5, 3/10. maddelerinin yürürlükte bulunduğu ve Mahkemenin uygulanmasının 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun hükümlerine uygun olduğu, emsal olarak gösterilen Dairemizin 08.05.2018 tarih ve 2016/3505 E., 2018/4956 karar sayılı bozma kararında suç tarihinin 17.11.2013 olduğunun sanığın eyleminin 11.04.2013 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesine uyduğu bu nedenle, bozma ilamının incelenmekte olan dosya kapsamına uygun ve emsal olmadığı gibi iddianame ile 3/18. maddeden açılan kamu davası karşısında mahkeme tarafından 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine ek savunma hakkı verilerek eksikliklerinde giderilmiş olması karşısında,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde GÖRÜLMEDİĞİNDEN CMUK.nun 309. maddesi uyarınca kararın kanun yararına bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 19/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.