9. Hukuk Dairesi 2020/8524 E. , 2021/4901 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bünyesinde 02.09.2015–20.05.2019 tarihleri arasında iskelet çakım ustası olarak net 2.300,00 TL ücretle çalıştığını, prime esas kazancının düşük bildirilmesi, geniş anlamda ücretlerin usulüne uygun ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, bakiye ücret ve bireysel emeklilik sistemi(BES) prim alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının asgari ücretle çalıştığını, devamsızlık yapması sebebiyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, ödenmeyen alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1,b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince davacının haftanın 5 günü 08.00-17.30 saatleri arasında Cumartesi günleri ise iki haftada bir aynı saatler arasında çalıştığı ve haftalık ortalama 2 saat fazla çalıştığı kabul edilmiş ise de kabul edilen çalışma düzenine göre yasal ara dinlenme süresi de dikkate alındığında davacının 5 gün çalıştığı hafta yönünden 45 saati aşan çalışması bulunmasa da 6 gün çalıştığı hafta yönünden 6 saatlik fazla çalışma yaptığı ve ortalama haftalık 3 saat fazla çalıştığı kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde fazla çalışma alacağı kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.